CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in "yerel halk" ifadesini eleştirerek, Şimşek'in aslında Türk milletini kastettiğini belirtti. Yücel, CHP'nin 22 yıldır iktidarda olan AKP'nin sadece elit kesimi değil, toplumun geri kalanını da hedeflediğini ifade etti. Ayrıca, CHP'nin Türkiye Cumhuriyeti'nin ana yurdu olduğunu ve herkesi bu yurda beklediklerini vurguladı. Vatandaşların bu yurda dönüşlerinin başladığını ve herkesi bu evde misafir etmeye hazır olduklarını söyledi.
'AKP’NİN CREME DE LA CREME - KAYMAK TABAKASI HARİÇ GERİ KALAN HERKESİ KASTEDİYOR'
CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel, Genel Başkan Özgür Özel'in başkanlığında devam eden Merkez Yönetim Kurulu toplantısının gerçekleştiği genel merkezde bir basın toplantısı düzenledi ve şu ifadeleri kullandı:
'AKP’nin her bir şeyi çok bilen ekonomist genel başkanı Kent Lokantaları’na yenik düştü. 10 bin lirayla geçinin dediniz. Emekli vatandaşlarımızla dalga geçtiniz, açlığa mahkûm ettiniz, emeklilere yenildiniz Sayın Erdoğan. Asgari ücretin altında kira kalmadı. Ev demeye bin tanık isteyen, dört duvarı olan üstü kapalı bir bina bile, durduğu yerde asgari ücretli bir işçiden daha fazla para kazanır oldu. Bir işçinin ödeyemediği ev kirasına yenildiniz. Ekonomik darboğazın rahatlık bırakmadığı ailelere, buzdolapları bomboş, tencere kaynamayan evlere, geleceğinden umudu kesmiş gençlere, yarınını göremeyen annelere, babalara, parasızlığın, mutsuzluğun, kapana kısılmışlığın sebep olduğu asık suratlara, çaresiz bakışlara yenildiniz Sayın Erdoğan. Bakanınızın tabirinizle siz bu 'Yerel halk'a yenildiniz Sayın Erdoğan. Bu 'Yerel halk' ne demek değerli dostlar? AKP'nin ekonomiyi düzeltmesini beklediği Mehmet Şimşek adeta sömürge valisi gibi konuşuyor. Herhalde; 22 senedir iktidar olmanın nimetlerinden faydalanan AKP’nin Creme de la Creme - kaymak tabakası hariç geri kalan herkesi kastediyor. Yerel halk değil Sayın Şimşek Türk Halkı, Türk milleti. 100 senelik Cumhuriyet ve yurtsever Türk milleti bu tavrı hak etmiyor.
Aynı Hazine ve Maliye Bakanı geçtiğimiz günlerde 'Harcamaları mümkün olduğu ölçüde kontrol edip kesintiye gideceğiz' dedi biliyorsunuz. Peki biz de soralım. Bu mecburi tasarruf kimin cebinden yapılacak? Ortada senelerce borcu ödenecek, dolarla avroyla ödeme garantisi verilmiş plansız projeler var. Holdingler için devamlı vergi afları çıkarılıyor. Onlar anladığımız kadarıyla tasarruf kapsamında değil. Peki kim ödeyecek bu faturayı? Mehmet Şimşek’in deyimiyle 'Yerel Halk.' Yani mahallenin bakkalı, okulun yanındaki kırtasiye sahibi, gençlerin kahve içmek için gittiği kafenin sahibi ödeyecek hesabı. Menüyü hükümet hazırladı, yemeği yandaşlar yedi, sömürge valisi gibi konuşan Mehmet Şimşek de hesabı halka ödetecek. Kamuda tasarruf sağlanacak mı? diye sorsak onun da yanıtı belli. 'İtibardan tasarruf olmaz' diyecekler. Saatlerini, yemeklerini, pahalı çantalarını gösterecekler.'