CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, “Bayraklı Belediyesi 2010 yılında, 10 binin üzerinde belirli binaları denetlemiş. Yıkılmış olan binalardan üç tanesinin Karagül, Doğanlar ve Rıza Bey Apartmanlarının raporlarını tutmuş ve ilgililerine iletmiş. Bu binaların çürük raporunu ortaya koymuş. Bu binaların raporları gerekli yerlere iletildiği halde ne önlemler alınmış” diye sordu.
CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, Genel Başkan Yardımcıları Seyit Torun ve Ali Öztunç, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel depremin vurduğu İzmir’de yaptıkları inceleme ve ziyaretlerin sonuçları hakkında Bornova Aşık Veysel Rekreasyon Alanı'nda düzenledikleri basın toplantısıyla bilgi verdiler.
TORUN: NEDEN GÖREV YAPILMADI
Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun 10 yıl önce saptanmasına rağmen yıkılan 3 binanın da aralarında olduğu binalarla ilgili raporlar hakkında neden işlem yapılmadığını sordu.
Torun söz konusu rapor ve denetimle ilgili şu bilgileri verdi:
“Depremin olduğu andan itibaren gerek müdahalede gerek vatandaşlarımızın ihtiyacını karşılama konusunda yerel yönetimlerimiz gerekli katkıyı vermiştir. Bugüne kadar İzmirimiz dışında 123 araçla ve 964 personelle belediyelerimiz katkı sunmaktadır. İzmirimizin neye ihtiyacı varsa yaşanan afet ile ilgili her türlü katkıyı vermeye hazırlar. Nasıl yardımcı olmaları gerektiğinin listelerini istiyorlar. Şu ana kadar vatandaşlarımıza depremden etkilenen vatandaşlara 150 bin su, bin çadır, 30 bin battaniye, 25 bin hijyen maddesi, 200 binin üzerinde maske sağlandı. Ayrıca deprem alanı içinde barınmak isteyen vatandaşlarımızın barınması için alanlar oluşturuluyor. Arama kurtarma ekipleri üzerine düşen görevleri yapıyorlar. 2010’da Bayraklı Belediyesi, Deprem Etüt Merkezi kurmuş. Çürük yapıları, tespit çalışmalarına girmiş. Yaklaşık 10 binin üzerinde belirli binaları denetlemiş. Yapılan 80 adet binayı, üçüncü grup olarak ilan etmiş, 113 binayı ikinci, 15 binayı birinci grup olarak tespit etmiş. Bu binalardan üç tane yıkılmış olan Karagül, Doğanlar, Rıza Bey Apartmanın raporlarını tutmuş ve ilgililerine iletmiş. Bu binaların çürük raporunu ortaya koymuş. Bu binaların raporları gerekli yerlere iletildiği halde ne önlemler alınmış? Belediyeler ilgili kişisine iletmiş, bu düzenlenen raporlar hakkında görevlerini neden yapmadı?”
ÖZTUNÇ: DEPREM VERGİLERİ NEREYE HARCANDI
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, İzmir’de 1900’lü yıllara kadar 332 deprem meydana geldiğini, 1900 yılından bugüne kadar ise 695 deprem yaşandığını söyledi. Öztunç, şöyle konuştu:
“En son yaşanan deprem 2017’de 6.2 şiddetindeymiş. İzmir bir deprem bölgesi. Bir deprem gerçeği var. Türkiye’nin deprem ülkesi olduğu bilindiği halde, neler yapıldı? Deprem vergileri nereye harcandı? Her vatandaşımız deprem vergisini veriyor. Bu paralar nerelere harcandı. 18 yıldır devleti zihniyet, afetlere dayanıklı binaların yapımına ilişkin neler yaptı. İzmir’e gelip enkaz başına çıkıp, arama kurtarma ekipleri çalışırken çıkıp birilerinin şov yapmasına benzemiyor bu işler.”
BÖKE: SİYASİ ŞOV DEĞİL DAYANIŞMA GÖSTERİYORUZ
CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke de yaraları sarmaya çalıştıklarını belirterek, kahramanca görev yapan herkese minnet duyduklarını söyledi. Böke sözlerini şöyle sürdürdü:
“CHP, İzmirliler ile buluştu. Yerel yönetimlerimiz hızla el uzattılar. Yerel yönetimlerimiz sadece İzmir ile sınırlı olmayan dayanışma gösterdiler. Ekipler, hızla İzmir’e geldiler. Sayın Genel Başkanımız MYK üyelerini hızla görevlendirdi, ilk günden itibaren MYK üyelerinin yarısı İzmer’de bulundu. Sayın Genel Başkanımız buradaki gerekli görüşmeleri yaptı. Yaptığımız MYK toplantısı sonrasında da bilgileri takip etmeye devam ediyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi, deprem yaşandıktan birkaç dakika sonra beş enkaz bölgesine itfaiye ekiplerini ulaştırdı. 55 yurttaşımızı kurtardı. Arama kurtarma için şu an sahada kullanılıyor olan vinçlerin neredeyse hepsi İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından hızla sağlandı. Şu anda görevliler, beş bine yakın çalışanımız yaralara merhem olmak için çalışıyor. Siyasi şov değil, dayanışma gösteriyoruz. Sorumluları gereken adımları atmaya davet ediyoruz. Pek çok binada ağır hasar var. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hızla hasar tespitlerini yapması ve bilgi aktarması gerekiyor. Belediyelerimiz, bakanlıklarla birlikte çalışma yapması için 130 çalışanını görevlendirmiş durumda. Pek çok merkezde çadırlarımız kuruldu. Ağır hasa olduğu için binalarına giremeyen, tedirgin olan yurttaşlara çadırlarımızın açık olduğunu hatırlatmamız gerekiyor. Can alan deprem değil, can alan kötü inşaatlar. Can alan kuralcı rantçı düzen. Can alan depremin maliyetini ortadan kaldıracak paraları rantçı anlayış ile dağıtıyor olmasında. Rant politikalarına hızla son verilmeli. Deprem vergileri nereye harcandı? Biz üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz.”
ÖZEL: FAY YASASINI GETİRİN, BİZ VARIZ
İzmir’de görevlendirilen 91 milletvekili hakkındaki bilgiyi de CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel verdi. Kriz yönetimine katkı sağlamaya çalıştıklarını anlatan Özel, şu bilgileri verdi:
“Şu anda enkazın başında 20 milletvekilimiz, enkaz kaldırma çalışmalarını izliyor. Ortaya çıkan eşgüdümde aksaklık olursa nasıl çözeriz diye ilgi alanlarına göre diğer genel başkan yardımcılarımız ile paylaşıyorlar. Ailelerin endişelerinin giderilmesi ile ilgili belediyelerimizde bulunan sağlık ekipleri ve sosyal çalışma gruplarını haberdar ediyorlar. Görevimizin en tatsız kısmı, 4 farklı cenaze var. Orada arkadaşlarımız üzerlerine düşeni yapıyorlar. 244 vatandaşımızın ziyaretlerini gerçekleştirdik. Milletvekillerimiz bugün gruplara ayrılarak çadırlar ziyaret edecekler. İzmir’in diğer ilçelerinden depremden dolayı evine giremeyenler de milletvekillerimiz de teker teker ziyaret gerçekleştiriyorlar. En temel ihtiyaçlarından küçük çocuğunun mutluluğu için küçük jestlere kadar hangi talepleri varsa takip ediyoruz. Temel sağlık kontrolleri ya da gözden geçirilmesi gereken tüm noktaları arkadaşlarımız yapacaklar. Bu ailelerin talep taramasını gerçekleştirecekler. Biz CHP Grubu olarak karşınızdayız. Yüreğimiz yanıyor, bu duyguyu unutursak kalbimiz kurusun diyoruz. Bunları hissetmek yetmiyor, kriz yönetimine ilişkin iletişimler yapmak dışında yarın ne yapacağınız önemli oluyor. Bakanlığınızda afet yönetimi hakkında ne yapıyorsunuz? Sevil toplumu dinliyor musunuz? TMMOB yıllardır uyarıyor. Müzeyyen Şevkin, fay yasa taslağını hazırladı. Fay yasası, 17 Temmuz günü teslim edildi. O günden beri komisyona çağrılmıyor, yasamız görüşülmeyi bekliyor. Fay yasasının arkasındayız ama siz yazın. Sivil toplumu dinleyin, fay yasasını siz getirin biz oy verelim. Ama yeter ki 2021 yılının herhangi bir kara gününde ‘unutursak kalbimiz kurusun’ demeyelim. Anneler babalar ağlamasınlar gülsünler. Esas görevimiz acıları yaşatmamaktır. Tüm siyasi partilere, biz varız siz de varsanız bu sorunu çözeriz diyoruz.”