Ankara / ABC Gazetesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yayımladığı kararname ile Varlık Fonu Başkanı olmasına ve başkan yardımcısı olarak Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın atanmasına CHP'den tepki geldi.
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Cumhurbaşkanı ve Damadı bu görevleri nedeniyle ne kadar huzur hakkı alacaktır? Bir ülkenin Cumhurbaşkanını şirket yönetme riskini alma noktasına getiren ihtiyaç nedir?" soruları soruldu.
Öztrak'ın açıklaması şu şekilde:
“AKP Genel Başkanı, bugün Cumhurbaşkanı sıfatıyla yayınladığı kararlarla, kendisini Türkiye Varlık Fonu Yönetimi AŞ’nin Yönetim Kurulu Başkanlığına getirmiş, damadı olan Hazine ve Maliye Bakanı’nı ise şirketin başkanvekilliğine atamıştır.
Cumhurbaşkanı’nın bir Anonim Şirketin başına kendisini getirmesi kamu yönetiminde bugüne kadar görülmemiş bir uygulamadır.
Kaldı ki, Temmuz ayında yine kendisi tarafından yayınlanan üst kademe kamu yöneticileri ile kamu kurum ve kuruluşlarında atama usulleri hakkındaki 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nde Cumhurbaşkanı, Türkiye Varlık Fonu’nun yönetim kurulu başkanını, genel müdürünü ve yönetim kurulu üyelerini atar denmektedir. Bu nedenle, Cumhurbaşkanı daha alt bir hukuki düzenleme olan Kararla, bu hükmü değiştirip, “Şirketin yönetim kurulu başkanı benim” diyemez. Aynı şekilde şirket başkanvekilini de atayamaz.
Diğer taraftan, bir Cumhurbaşkanı’nın bir Anonim Şirketin başına kendisini, başkanvekilliğine de damadını getirmesi Türkiye ekonomisinin bir çadır devleti zihniyetiyle yönetildiği izlenimi yaratır. Böyle bir uygulama gelişmiş ülkelerin hiç birinde yoktur. Sadece bazı Ortadoğu ülkelerinde Varlık Fonları o ülkelerin hanedanları tarafından yönetilmektedir. Yapılan düzenleme, ekonomide zaten mevcut olan güven sorununu derinleştirecek, ülkemizin büyüme ve kalkınmasına zarar verecek, sermaye kaçışını hızlandıracaktır. Çünkü yapılan, ülke yönetiminde liyakat değil sadakatin, aile bağlarının esas alındığı algısını daha da güçlendirmekten başka bir şey değildir.
Türkiye Varlık Fonu Yönetimi AŞ’nin yapacağı hatalardan yönetim kurulu başkanı olan Cumhurbaşkanı sorumlu tutulacaktır. Cumhurbaşkanı ve Damadı bu görevleri nedeniyle ne kadar huzur hakkı alacaktır? Bir ülkenin Cumhurbaşkanını şirket yönetme riskini alma noktasına getiren ihtiyaç nedir? Bu açıklanmazsa, kamuoyunda çok ciddi şüpheler yaratacaktır.
Türkiye tek adam parti devleti rejimiyle bir hanedan devletine ve Ortadoğu’nun başarısız devletler ligine doğru hızla ilerlemektedir. Tek adam, vatandaşın derdine derman olacak önlemleri alacağına ülkenin en büyük şirketine patron olmayı, damadını da yanına vekil atamayı tercih etmiştir. Hep söylüyoruz, iktidar artık milletten kopmuştur, sadece kendini düşünmektedir.”