CHP’li Erdoğan Toprak: Güvenlik soruşturması düzenlemesi 12 Eylül’den farksız

CHP’li Toprak, güvenlik soruşturması ve arşiv taraması düzenlemesinin, 12 Eylül darbe dönemindeki sıkıyönetim mahkemelerinin verdiği ömür boyu..

CHP’li Toprak, güvenlik soruşturması ve arşiv taraması düzenlemesinin, 12 Eylül darbe dönemindeki sıkıyönetim mahkemelerinin verdiği ömür boyu memuriyetten men kararlarından bir farkı olmadığını söyledi.

CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, güvenlik soruşturması ve arşiv taraması düzenlemesinin, 12 Eylül darbe dönemindeki sıkıyönetim mahkemelerinin verdiği ömür boyu memuriyetten men kararlarından bir farkı olmadığını söyledi.

CHP İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak, CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısına sunduğu raporda gündemi değerlendirdi.

"12 EYLÜL KARARLARINDAN FARKI YOK"

Toprak, Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği güvenlik soruşturması ve arşiv taraması ile ilgili düzenlemelerin daha geniş kapsamda TBMM’ye getirilmesi hakkında “demokratik hak ve özgürlüklerin kısıtlanması yönünde atılan bir adımdır” değerlendirmesi yaptı. Güvenlik soruşturmasına kişinin eş ile birinci derece kan ve sıhri hısımlarının dahil edilmesine dönük düzenlemeye ilişkin Toprak, “Kişi evlenmeden önce, bir memuriyete girersem başıma bir iş gelmesin diye sevdiği insanı ve ailesini mi araştıracak? Bu tüm toplumu birbirinden şüphe etmeye, birbirini jurnallemeye ve ihbarcılığa teşvik etmeyi beraberinde getirecek bir adımdır. Totaliter, otoriter rejimlere özgü bir uygulamadır. Güvenlik soruşturmasını ihbarla aşamayacak bir gencin ömür boyu kamu hizmetinden mahrum konuma gelmesi insan hakları ihlalidir. 12 Eylül darbe döneminde askeri mahkemelerin, sıkıyönetim mahkemelerinin verdiği ömür boyu memuriyetten men kararlarından bir farkı yoktur” ifadelerine yer verdi. Toprak, yasalaştırılmak istenen düzenlemeden geri dönülmesi çağrısı yaptı.

"BATIK KREDİ KRİZİ YAKLAŞIYOR"

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) tarafından yapılan değişiklikle bankaların tahsil edemedikleri kredi alacakları için uzatılan sürenin ağustos ayında dolduğunu anımsatan Toprak, bankaların beklettiği kredi alacağının büyük artış göstereceğine dikkati çekti. Toprak, “İktidarın sürekli şekilde tebliğ değişiklikleri, yönetmelik ve kararname değişiklikleri ile bankaları daha çok kredi vermeye zorlayan tutumunun yanı sıra şimdi kredi alacaklarını yapılandırma ve milli şuurla hareket etme söylemine yönelmesi uzun süredir üstü örtülmeye çalışılan batık kredi krizinin yaklaştığının işaretleridir” yorumu yaptı. Toprak, bu sürecin ekonominin kilitlenmesine, banka sisteminin sıkıntılı bir duruma sürüklenmesine ve banka krizinin patlak vermesine doğru zemin hazırladığı uyarısında bulundu. Türkiye’de faaliyet gösteren 48 bankanın 25’inin yabancı sermayeli, üç kamu bankası ve iki özel banka dışındaki diğer özel sermayeli bankaların tamamında da yabancı ortak, sermayedar ya da hissedar olduğunu söyleyen Toprak, “milli şuur ile hareket etme” çağrılarını “anlamsız” olarak nitelendirdi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.