TBMM'de basın toplantısı düzenleyen CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel gündemi değerlendirdi.
“ÇAVUŞOĞLU, DARBECİNİN DANİSKASIDIR”
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun “Ülkede seçim yok. Seçim olsa da iktidarın size verilmeyeceğini biliyorsunuz” sözlerinin sorulması üzerine Özgür Özel, şu yanıtı verdi: “AK Parti kriterlerine göre Mevlüt Çavuşoğlu darbecinin daniskasıdır, millet düşmanıdır, milli iradeye kafa tutandır. AK Partili Çavuşoğlu değil de herhangi bir siyasi partiden muhalefet bir siyasetçi söylese, ortalık birbirine girer. Vermeyen kim? Partili Genelkurmay Başkanına Milli Savunma Bakanı yaptım ona mı güveniyorsun? Milletin karşısında hangi güç duracak? Millet sana darbe yapıldığında sana sahip çıkacak da sen darbe yaptığında sana sessiz mi kalacak? İktidarın verilmemesi ne demek? Hangi odak, hangi güç? O seçim olsun, millet yetkiyi versin, sen de ‘verilmeyecek’ de bakalım.
Senin alnını bizzat nasıl karışlıyorum. Kolay mı? Kimsin sen? Millet seçecek. Sen vermeyeceksin. İstanbul seçiminde küçük farkı fırsat bilip, pislikler çevirip, seçimi iptal ettirdiniz. Millet bir demokrasi tokadı vurdu, hala kendinize gelemediniz. Yok öyle yağma. Benim siyasi hayatımın en keyifli günü, 25 yıl sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesinin mermer bir eşiği var, geçtik, içeriye girdik, devir teslimi izledim. Ekrem İmamoğlu ile sizin büyükşehir belediye başkanımız arasında. Geçen gün içeride bir hadsizlik yapan bakana da söyledim, takvime bakmak lazım çok sıkışık olacak ama devir teslimde o odada olacağım. Dışişleri Bakanımız görevi teslim alırken orada olacağım, çayları söyle geliyorum. Senin çayını içeceğiz Sen gittikten sonra üstüne keyif kahvesi içeceğiz milletimizin yüzü gülsün diye.”
Özel'in basın toplantısındaki açıklamaları da satır başlarıyla şöyle: ÇİFTÇİYİ DİNLEYEN YOK:
Hükümetin millet bütçesi diye adlandırdığı ama milletin taleplerinin karşılanması hücrenin 10 günündeyiz bir zamanda bütçeyi veda bütçesi ediyoruz. Bundan sonraki yapılacak bütçeler halk için esnaf için memur için çiftçi için emekliler için emekçiler için yapılacak bütçe olacak. Kimse Ankara'ya gelip Meclis kapıları önünde Çevik Kuvvet tarafından itilip kakılmayacak. Çiftçiler pandemi koşullarına rağmen Meclis Dikmen kapısından gelmek istediler açıklama yapmalarına izin verilmedi. İğneden ipliğe her şeye yapılandırma geldi. AKP ve küçük ortağı, kodamanların beşli çetelerin istediğini yaptılar. Çiftçinin Tarım Kredi Kooperatifleri’ne, Ziraat Bankası'na, özel bankalara dünya kadar borçları var. ‘Borçlarımız ertelensin’ dinleyen yok. Çiftçiyi Ankara sokaklarında itiyorlar kakıyorlar.
ERDOĞAN’IN KENDİSİ GELMİYOR:
Eskiden bütçeyi kim sunardı. Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Turgut Özal, Necmettin Erbakan… Niye? Bütçeyi kim yapıyorsa, o sunardı. Yürütmenin başa Recep Tayyip Erdoğan kendisi gelmiyor. Fuat Oktay geliyor. Eskiden YİMPAŞ’taki yönetici, Almancılar’ın ah ettiği Fuat Oktay’dan dinlendi bütçe. Bunun ardından Kemal Kılıçdaroğlu çıktı, bomba gibi düştü. Sonra talimat, ‘Kemal Kılıçdaroğlu’nu itibarsızlaştırın.’ Ters tepmektedir. Kılıçdaroğlu'nun ülkenin gündemine koyduğu, yoksulluk, güvencesizlik, koronaya karşı tedbirsizlik, belirli kişileri koruyup vatandaşı ölüme terk etme vicdansızlığı her yerde konuşuyor
27 BİN 717 KEZ HAKARET:
Cumhurbaşkanına hakaret diye bir suç var. Süleyman Demirel'e hakaretten 71 kişi yargılanmış. Ahmet Necdet Sezer 82 kez, Abdullah Gül 233 kez. Erdoğan 27 bin 717 kez. 10 bine yakın vatandaş şu ana kadar ceza almış. Öyle bir tahammülsüzlük. Zavallı vatandaşa karşı kendini koruyor önemli bir veri, bu vatandaşların 264 tanesi 12 ila 14 yaş arası. 12, 13, 14 yaşında çocuklar hakim karşısında. 12 yaşında sabileri… Çocukların da ifadeleri alınıyor mahkemelere götürüyorlar ve çocuklardan 7 tanesini de hüküm vermişler.
SEÇMEN MİLLİ EĞİTİM’DEN RAHATSIZ:
Adalet ve Kalkınma Partisi'nin en çok bakan değiştirdiği Milli Eğitim. Her gelen bakan reform yapacağım der. Bu sefer bir ilk yaşanıyor Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Ziya Selçuk'u dönem içinde reform ihtiyacını dile getiriyor. Seçmen milli eğitimden rahatsız.
COVİD MESLEK HASTALIĞI OLMALI:
Sağlıkçı milletvekilleri ‘COVİD meslek hastalığı olmalıdır’ diyor. Istemeyen bir kişi var dediler. Zehra Zümrüt Selçuk diye gösterdiler. O da ‘Olmayan bir sorunu konuşuyorsunuz’ diyor. Bakanın bu meseleyi anlamamışlığından sonra sağlık personeli bunu her mecrada dile getirdi. ‘Eyvah ne oluyor, Cumhurbaşkanımız vaziyeti kurtarsın.’ Bakanı burada 'böyle bir sorun yok' desin sonra çıkmış talimat vermiş 'COVİD-19 meslek hastalığı sayılsın diye çalışma yapın.