CHP'li Toprak: 'Çözüm sürecine tekrar yönelme, Kürt seçmenden oy devşirme amaçlıdır'

CHP’li Erdoğan Toprak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üçüncü kez adaylığı ve yeni anayasa için çözüm süreci desteğinin “siyasi rehine pazarlığı” olduğunu belirtti. Toprak, Türkiye’nin organize suç tehdidiyle karşı karşıya olduğunu ve vergi politikalarının vatandaşın alım gücünü zayıflattığını savundu.

CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, yayımladığı haftalık değerlendirme raporunda, ülkenin siyasi ve ekonomik gündemine dair önemli açıklamalarda bulundu. Toprak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üçüncü kez adaylığıyla birlikte yeni bir anayasa sürecine destek karşılığında, Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının uygulanmasının koşul olarak öne sürülmesini "siyasi rehine pazarlığı" olarak nitelendirdi. Yıllardır muhalefeti terör ve ihanetle suçlayanların, şimdi siyasi atmosferi değiştirmek için sorumluluğu muhalefete yüklemeye çalıştığını söyleyen Toprak, bunun "kendini aklama çabası" olduğunu vurguladı.

Toprak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın daha önce rafa kaldırılan çözüm sürecine yeniden dönme adımını ise "Kürt seçmenden oy devşirme" amacı olarak değerlendirdi. Bu durumun, geçmişte çatışma siyasetine geçiş yapan iktidarın şimdi yeniden benzer bir yöntemi denemesi anlamına geldiğini belirtti. "Türkiye’de barış ve huzur adına ortak akılla atılacak her adımın şeffaf bir şekilde yapılması gerektiğini defalarca dile getirdik. Ancak bu tür stratejik değişikliklerin siyasi pazarlık aracı haline getirilmesi, sürecin güvenilirliğini zedeliyor," diye ekledi.

"TÜRKİYE MEKSİKALAŞMA-KOLOMBİYALAŞMA SÜRECİNE GİRİYOR"

Organize suç ve çeteleşme konularında Türkiye’nin karşı karşıya olduğu tehditlere de değinen Toprak, Küresel Organize Suç Endeksi 2023 Raporu’na göre Türkiye’nin Avrupa’da birinci, dünyada ise 14’üncü sırada olduğunu hatırlattı. Çeteleşme ve mafyalaşmanın ulusal güvenliğe ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirten Toprak, bu durumun ülkeyi "Meksikalaşma-Kolombiyalaşma" sürecine sürüklediğini ifade etti. İktidarın, çetelerin 100 milyar doları aşan suç gelirlerinin paylaşım savaşlarını görmezden geldiğini öne sürdü. "Ülkeyi en az terör kadar, hatta daha büyük bir organize suç belasıyla karşı karşıya bırakan iktidar, toplumun güvenliğini tehdit eden bu tehlikeyi yok saymayı sürdürüyor," dedi.

"KREDİ KARTI VE VERGİ DÜZENLEMELERİ VATANDAŞI ZOR DURUMDA BIRAKIYOR"

Toprak, yeni vergi düzenlemelerine yönelik eleştirilerini de dile getirdi. TBMM’ye sunulan yasa teklifinde kredi kartlarına getirilen 750 TL’lik vergi kesintisini "fırsatçılık" olarak nitelendirdi. Vergide adalet ilkesine aykırı bir adım olarak gördüğü bu düzenlemenin, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nı devre dışı bırakan bir yöntemle hazırlandığını ve toplumdan gelen sert tepkilerin göz ardı edildiğini söyledi. Toprak, yasa teklifinin bazı maddelerinin kısa süre içinde geri çekilmesinin ya da değişiklik yapılmasının muhtemel olduğunu ifade etti.

"ELEKTRİK VE DOĞALGAZA ZAM HALKIN ALIM GÜCÜNÜ DÜŞÜRECEK"

Toprak, iktidarın elektrik ve doğalgaz fiyatlarını yıl sonuna kadar artırmama kararını "müjde" olarak sunmasını eleştirdi. Bu kararın aslında yılsonu enflasyonuna "ince ayar" yapmak ve milyonlarca memur, emekli ile asgari ücretlinin maaş zamlarını düşük tutmak amacıyla alındığını savundu. Geçen yıl doğalgaz tarifesini sabitleyen iktidarın, halkın alım gücünü korumak yerine sefalet koşullarını hazırladığını belirtti. 2025 yılı için yüzde 44 olarak hesaplanan Yeniden Değerleme Oranı (YDO) çerçevesinde akaryakıt, cep telefonu, internet ve tütün ürünleri gibi pek çok kalemde Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) artışlarının devreye gireceğine dikkat çekti.

"TÜRKİYE GELİR ADALETSİZLİĞİNDE AVRUPA BİRİNCİSİ"

Toprak, ülkedeki gelir adaletsizliği konusunda çarpıcı veriler paylaştı. Türkiye’nin, rant, faiz ve kamudan servet aktarma politikaları nedeniyle nüfusun yüzde 80’ini oluşturan 68 milyon kişinin yoksullaşırken, nüfusun yüzde 20’sini oluşturan 17 milyon kişinin milli gelirin yarısından fazlasına sahip olduğunu ifade etti. "Türkiye, gelir adaletsizliğinde Avrupa birincisi durumunda," diyerek bu durumu eleştirdi.

Ayrıca, yerli üretim ve ihracat yerine ithalatın teşvik edilmesi sonucu, otomobil ve gıda gibi temel tüketim ürünlerinde ithalatın büyük oranda arttığını söyledi. Sanayi üretim endeksinin düşüşe geçtiğini ve iç talepteki daralmanın binlerce şirketin kapanmasına yol açtığını belirtti. "Uygulanan ekonomik modelin, yerli üretimi ve yatırımı değil, ithalatı desteklediğini görüyoruz," diye ekledi.

"KREDİ KARTI BORÇLARI HIZLA ARTIYOR"

Toprak, kredi kartı ve bireysel kredi borçlarının 60 ay yapılandırılmasına rağmen borçlarını ödeyemeyenlerin sayısının bir milyonu aştığını belirtti. Bankaların tahsil edemediği alacakların yüzde 126 artışla 96 milyar liraya ulaştığını söyledi. Yapılandırmanın yüksek faiz oranlarıyla borçluları daha da zor bir duruma soktuğunu savunan Toprak, "Ana para borcunun 36 ay vadeyle yapılandırılması en makul çözüm olacaktır," dedi.

"TAKLİT VE TAĞŞİŞ LİSTELERİ VE ET İTHALATI"

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın hileli gıda ürünleri listesini yayınlamasına rağmen, Sudan’dan 500 tonluk at, eşek ve domuz eti ithalat anlaşması yapmasını eleştiren Toprak, bu durumun halkın gıda güvenliği açısından ciddi riskler barındırdığını belirtti. Toplumun geçim sıkıntısı yaşadığı bir dönemde bu tür anlaşmaların kabul edilemez olduğunu dile getirdi.

"ORTADOĞU’DA SAVAŞ VE LÜBNAN’IN DURUMU"

Toprak, İsrail ile Lübnan arasındaki gerilime de değinerek, Lübnan’ın İsrail’in "Vietnam’ına" dönüşme olasılığının güçlendiğini ifade etti. Geçen yıl 7 Ekim’de başlayan Gazze Savaşı’nın birinci yılında, bölgede uzun süreli bir çatışma sürecinin devam edeceği öngörüsünde bulundu.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.