E Ticaret Yasası aleyhine haber yapılması için bir firmadan çikolata kutusunda, kayıt dışı para alındığı iddialarıyla sarsılan Cumhuriyet gazetesinde geçtiğimiz günlerde yazısı yayımlanmayan Genel Yayın Yönetmeni Tuncay Mollaveisoğlu'nun görevine son verildi. Mollaveisoğlu, dün Cumhuriyet'te yayımlanmadıktan sonra kendi sitesinde yayımladığı yazısıyla ilgili olarak, "Yazarsam görevden alacaklarını söylemişti vakıf yönetimi" dedi.
İsmi künyeden çıkartılan Mollaveisoğlu, konuyla ilgili davayı haberleştirerek gündeme getiren T24’e, “Kuruma zarar vermemek için mesele ile ilgili konuşmuyorum. Gazeteye zarar vermemek için bu ahlaksızlığın gereğini içerde yapmak istedik. Künyede değilsem görevde değilim demektir” dedi.
Mollaveisoğlu dün, gazete yönetiminin aksine para karşılığı manipülatif yayın yapıldığı iddiasını doğrulamıştı.
Geçen hafta suç duyurusunun T24'ün haberiyle gündem olmasının ardından Mollaveisoğlu ve Cumhuriyet gazetesi farklı tonda açıklamalarda bulunmuştu. Son olarak Mollaveisoğlu, dün Cumhuriyet'te yayımlanmadığını belirttiği yazısını kendi sitesinde yayımlamıştı. Yazısında, "Kimse gazeteyi ele geçirmek istemiyor, verilen kavga gazetenin ilkelerinin savunulması ve eşsiz markasının korunması ile ilgilidir" ifadelerini kullanan Mollaveisoğlu, Cumhuriyet Vakfı Başkanı Alev Coşkun'un vakıftaki bazı kişiler tarafından "yanlış bilgilerle manipüle edildiğini" söylemişti.
Faruk Bildirici: "Para karşılığı haber"in öyküsü ve Cumhuriyet'e sorular
"Vakıf yönetimi, yazıyı yazarsan görevden alırız dedi"
Mollaveisoğlu T24'e yaptığı açıklamada, Cumhuriyet Vakfı yönetiminin bahsi geçen yazıyı yazması durumunda görevden alınacağını kendisine bildirdiğini, bu yüzden Genel Yayın Yönetmenliğine son verilmesini beklediğini belirtti.
Genel Yayın Yönetmeni'nin yazısının ardından Cumhuriyet'ten yapılan açıklamada, “6 aydır Genel Yayın Yönetmenliği yapan Mollaveisoğlu, Cumhuriyet gazetesine uyum sağlayamadı. İyi bir televizyon programcısı olmasına karşın yönetim yeteneği gösteremedi. Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmenliği makamının ne derecede önemli olduğunu özümseyemedi” denildi.
Mollaveisoğlu bugün T24'e yaptığı açıklamada, "Mesele ile ilgili konuşmuyorum. Gazeteye zarar vermemek için bu ahlaksızlığın gereğini içerde yapmak istedik. Yargıya taşıyıp basına yansıyınca açıklama yaptım. Gazetenin 100 yıllık markası eşsiz değerde. Bununla anılmamalı... O nedenle demeç vermiyorum..." ifadelerini kullandı.
Şükran Soner: Ben olsam görevden alırdım
Cumhuriyet gazetesi Yayın Kurulu Üyesi Şükran Soner, Mollaveisoğlu ile ilgili kararları Vakıf yönetiminin vereceğini söyledi.
Soner, "Ben olsam bugün Genel Yayın Yönetmeni'ni görevden alırım, ama gazeteden atmam" dedi. Soner, bir "Yunus Nadi, bir Nadir Nadi geleneği olarak Cumhuriyet'ten kimse atılmaz. O tuzağa düşmeyiz. Bizim gibi düşünmeyenleri atmayız. Gazetede aykırı görüşlere yer veririz" diye konuştu. Yayın kurulu üyesi, "Oyun oynamıyoruz, Cumhuriyeti yaşatmaya çalışıyoruz" dedi.
Soner, Mollaveisoğlu için, "Daha yeni gelmiş o göreve. Kalkıp şirketteki bir iş adamının talimatıyla bildiri yayımlarsa genel müdür olarak kalamaz" ifadelerini kullandı.
Soner, ayrıca yönetim kurulu kararlarının 3 kişiyle değil, 5 kişiyle alınması gerektiğini savundu.
Ne olmuştu?
Cumhuriyet Gazetesi Vakfı, gazetenin eski Genel Yayın Yönetmeni (GYY) Arif Kızılyalın, İdari-Mali İşler Müdürü Osman Selçuk Özer ve Reklam Müdürü Esra Bozok hakkında, bir e-ticaret firmasından Ocak 2023’te yürürlüğe giren e-ticaret yasası aleyhine manipülatif haber yapma karşılığında "kayıt dışı para aldıkları" iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Cumhuriyet gazetesi ile Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni Tuncay Mollaveisoğlu, söz konusu iddia ile yapılan suç duyurusuna ilişkin farklı tonlarda açıklamalar yaptı. Mollaveisoğlu, "Kendim ve ekibim adına bizden önce yapıldığı iddia edilen, bizimle hiç ilgisi olmayan iddiaların tespitini ve gerçek ise gazetecilik etiği açısından asla kabul edilemez bu durumla ilgili gereğinin yapılmasını istedim" dedi. Cumhuriyet gazetesinin açıklamasında ise söz konusu iddialar yalanlanarak, "içeriden bir saldırı" yapıldığı savunuldu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı; 9 Haziran'da suç duyurusuna ilişkin, "kovuşturmaya yer yok" kararı verdi.