Çin, ABD'nin Tayvan'a yönelik askeri desteklerini artırmasına karşı tepkisini göstererek, silah kontrolü ve nükleer yayılma konularında yürütülen görüşmeleri askıya aldı. Bu adım, ABD ile Çin arasındaki gerilimin daha da tırmanmasına neden oldu ve bölgedeki jeopolitik dengeler üzerinde ciddi etkiler yaratabilir.
Çin, Tayvan'a silah satışına ABD'nin devam etmesine karşı tepki göstererek, ABD ile silah kontrolü ve nükleer yayılma konularında yürütülen görüşmeleri askıya aldığını duyurdu. Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Lin Jian, ABD'nin "güçlü Çin muhalefetine ve tekrarlanan müzakerelere rağmen" Tayvan'a silah satmaya devam ettiğini belirterek, bu durumun Çin'in ulusal güvenliğini ve çıkarlarını ciddi şekilde zedelediğini ifade etti.
ABD ise Temsilciler Meclisi aracılığıyla Tayvan'a yönelik askeri yardım paketlerini onaylayarak, Çin'e karşı askeri caydırıcılığı güçlendirmeyi hedeflemişti. Onaylanan yardımlar arasında 500 milyon dolarlık yabancı askeri finansman, 2 milyar dolarlık kredi ve Tayvan'ın F-16 savaş uçakları için 300 milyon dolarlık yedek parça anlaşması bulunuyordu. Bu adımlar, ABD'nin Tayvan'a olan angajmanını ve askeri destek politikasını güçlendirmesi açısından önem taşıyor.
Çin'in silah kontrolü ve nükleer yayılma konularında ABD ile yürüttüğü görüşmeleri askıya alması, ABD ile Çin arasındaki gerginliğin bir yansıması olarak değerlendiriliyor. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Matthew Miller, Çin'in bu adımını, diğer ikili ilişkilerdeki gerilimler nedeniyle müzakereleri rehin tutmak olarak nitelendirerek, bu durumun stratejik istikrarı tehdit ettiğini ve silahlanma yarışını körükleyebileceğini belirtmişti.
Donald Trump döneminde ABD'nin Tayvan politikasının sertleştiği göz önüne alındığında, Çin'in bu tür adımlarla nasıl tepki vereceği ve bölgesel istikrar üzerindeki potansiyel etkileri önem arz etmektedir.