Anne ve çocuklarının oturduğu eve gitmesi yasaklanarak tahliye edilen K.Y., kızının avukatından şikayetçi oldu.
Konya'da 6 kız çocuk babası olan K.Y., 15 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu gerekçesiyle 23 Temmuz'da tutuklandı. Cumhuriyet'ten Kübra Köklü'nün haberine göre istismara uğrayan kız çocuğu ile görüşen 5 doktor mahkemede, "Mağdurun 2018-2020 yılları arasında maruz kaldığı cinsel istismar eylemi ile ilgili olarak beden ve ruh sağlığının bozulduğu kanatine varılmıştır" dedi. Davanın 3 Şubat'ta görülen son celsesinde ise ilginç bir gelişme yaşandı. Daha önce babasından şikâyetçi olan mağdur, ifadesini değiştirdi. Mağdurun avukatlığını gönüllü olarak üstlenen Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği Başkanı Müjde Tozbey’i azlettiğini söyleyen mağdur, şikâyetini geri çekerek babasına iftira attığını savundu. Mahkeme heyeti, baba K.Y. hakkında anne ve çocuklarının oturduğu eve gitmesini yasaklayarak beraat kararı verdi. K.Y., tahliye olduktan hemen sonra kızının avukatı Tozbey hakkında şikâyetçi oldu.
"DİĞER ÇOCUKLARIN DA BENZER ŞEYLER YAŞADIĞINI BİLİYORUZ"
Dava sürecine ilişkin konuşan avukat Tozbey ise çocukların istismarı anlattığı, annenin kendilerine başvurması üzerine davayı üstlendiğini belirterek "Biz yalnızca en büyük kızlarının istismarını ispatlayıp savcının iddianame hazırlamasını sağlayabilmiştik. Diğer kız çocuklarının benzer şeyler yaşadığını biliyoruz ancak anlatamayacak kadar küçükler. Olması gereken burada babanın serbest bırakılması değil, çocukların ve kadının devlet eliyle korunması olmalıydı" dedi.
"ÇOCUĞUMUZUN YAŞADIKLARINDAN VE YAŞAYACAKLARINDAN MAHKEME SORUMLUDUR"
"Dava sürecinde anne ve çocukların üzerinde baskı kuruldu" diyen Tozbey, son duruşma öncesi yaşananları şöyle anlattı: "Tehdit edilen anne istismarcı eşinin adına kayıtlı olan telefonundan arayarak 'mecburuz Müjde Hanım, uyuyakaldığında yanlışlıkla birkaç kez kızıma dokunduğunu kabul etti, bir daha dokunmayacak, yanlışlıkla olmuş, başka çaremiz yok, kızım duruşmaya gidip iftira attığını söyleyecek, yoksa bizi öldürürler, rahat bırakmıyorlar' diyerek dosyadan çekilmemizi istemiştir. Benimle konuşurken arkadan 'kapat artık telefonu, uzatma, seni kandırmaya çalışıyor' diyen bir erkek sesi duyulmuştur. 'Yaşadıkların konusunda yalan mı söyledin?' diye sorduğumda 'Hayır yalan söylemedim ama başka çaremiz yok' şeklinde yanıt vermiştir. Kız çocuğunu telefona vermesini istedim o da bana 'Babam bir daha yapmayacak, bana söz verdi, yatağıma girmeyecek' dedi. Babanın baskıları sonucunda anne bizi davadan azletti, biz de mahkemeye istifa dilekçemizi sunarak, 'Artık istismarcı baba, mağdur çocuk ile birlikte aynı evde yaşamaya başlamıştır. Çocuğumuzun bu tarihten itibaren yaşadıklarından ve yaşayacaklarından beraat kararı veren mahkeme sorumludur' dedik."