Adana Yüreğir’de bir hafta önce sokakta oynarken kamyonet altında kalarak hayatını kaybeden 6 yaşındaki çocuğun 13 yaşındaki ablası “Annemiz olsaydı başımıza bunlar gelmezdi” diyerek feryat etmiş, bunun üzerine anne suçlamaların hedefi olmuştu. Anne Fatma K. çocuklarının babasının kendisini dilenciliğe, fuhşa zorladığını, borçları karşılığı başka bir adama sattığını, çocuklarını görmek istediğinde de “Görürsen ölürsün” diye tehdit ettiğini belirterek, “Beni değil, alnıma yazılan bu kaderi lanetleyin” diyor.
Evrensel'den Gülsüm Mansur İmrek ve Volkan Pekal'in haberine göre, Fatma K. akrabası da olan eski eşi Erol B. ile 16 yıl önce 22 yaşındayken evlenmiş. Aileler anlaşmış, nişan yapılmış ancak daha sonra aileler arasında sorunlar çıkınca evliliğini kaçarak yapmış, 13 yıl evli kalmış. Eski eşinin annesinin de kendileri ile kaldığını aktaran Fatma K, “Annesi çocuklara bakar, biz de tarlada, çapada çalışarak geçiniriz diye düşünüyordum. Sırt sırta verelim para kazanalım diyordum ama o benim üzerimden para kazandı” diyor.
Eski kocasının kendisini sürekli dilenmeye zorladığını anlatan Fatma, “Kaynanam bana ‘Benim eşim ölene kadar dilendi, 10 çocuğumu büyüttüm. Senin kocan da çalışmıyor. Dilenmek ayıp değil. Git dilen çocuklarına ekmek getir’ diyordu” diye anlatıyor yaşadıklarını. 13 yıllık evliliği boyunca eski kocasının kendisini daha önce de para karşılığı erkeklerle birlikte olmaya zorladığını ifade eden Fatma K. yaşadıklarını şu şekilde anlattı “Tarlada çalışmak için beni çavuşla gönderdi. Çalışmaya pamuğa, çapaya gidiyordum. Bir yevmiye neye yetecek. Çavuştan borç alıyordum, çocuklarımın ihtiyacını görüyordum. Adam her hafta para veriyordu. Adam ‘Evinizde çalışan yok, ha bire benden para alıyorsunuz’ dedi. Adama bile beni buyur etti. ‘Yat avradımla, 2 bin lira borcumu sil’ dedi. Bir akrabası buna şahit. Beni sattığı şimdiki eşimle beni odaya kilitliyordu. Beni satıyordu işte. Bu satmak değil mi? Bunları kabul ettim. Namusumu satıyordum, dilencilik yapıyordum. Çocuklarıma bir ekmek getirmek için. Ama baktım sonu kötüye gidiyor, çare bulamadım… Bunları bilmeden beni lanetliyorlar”
‘KOCAM BENİ 5 BİN LİRA BORCA KARŞILIK SATTI’
Şu an evli olduğu adamın eski eşini tanıdığını ve sürekli evlerine gelip gittiğini anlatan Fatma K, “Eski eşim ondan sürekli borç alıyordu. Bir gün ‘Erol, ben sana bir sürü para verdim. Ben bugün sıkıntıya girdim. Ben de borçlarımı ödemek zorundayım’ dedi. Sürekli beni adamla yüz göz ediyordu. Adama benim yanımda ‘Param yok, zaten çocuklarıma bakacak durumda değilim. Eşimle de anlaşamıyorum. Borcum karşılığında sen al’ dedi. Beni 5 bin lira borcu karşılığında bu adama ‘buyur’ etti.”
‘AİLEM YANIMDA DURMADI, ÇOCUKLARIMI GÖREMEDİM’
Fatma K. ‘satılmaya’ karşı çıkamadığını, evlenmekten başka bir çaresi olmadığını düşündüğünü şöyle anlatıyor: “Namusumu kurtardım. Onun yanında kalmaya devam etseydim damgalanırdım.”
Fatma, önce ailesine sığınmak istemiş ancak durumu babasına anlatınca babası “Maddi durumum yok, babası nasıl peydahladıysa, evlatlarına baksın” dediği için ailesinin yanına dönmemiş. Satıldığı kişinin de çocuklarını kabul etmediğini, eski eşi çocukların velayetini alırken kendisinin çocukları istediği zaman göreceğini söylemesine rağmen tehditlerle karşılaştığını anlatan Fatma “Çocuklarımı çok özledim, görmek istiyorum” dediğinde “Gelirsen ölürsün” cevabı ile karşılaştığını söylüyor.
"13 YAŞINDAKİ KIZIMI SATMAK İSTEDİ"
Fatma K, zaman zaman çocuklarını aradığını, babalarının çocukları karton toplamaya, dilenmeye gönderdiğini anlattığını söylüyor. Çocukların babasının düzenli bir işte çalışmadığını, il il gezerek rezillik içerisinde yaşadıklarını anlatıyor Fatma. Halen borç batağında olduğunu söylediği eski daha önce de şimdi 13 yaşında olan kızını da kendi kız kardeşine satmak istediğini söylüyor.
“Çocuklarım o adamın elinden alınsın, en azından yurtta gidip görebilirim. Ama böyle giderse çocuklarım küçük çocuğum gibi ölecek” diyor.
‘EĞİTİMİM, İŞİM OLSAYDI ÇALIŞIR ÇOCUKLARIMA BAKARDIM’
Ailesinin yoksul olduğunu ilkokulu mezunu olduğunu dile getiren Fatma K, “Ben okumadım ki meslek sahibi olayım da gidip bir devlet kapısına atanayım. Maddi durumum olsaydı, 4 evlada bakacak durumda olsaydım, mesleğim, işim olsaydı birinde gün görmedim ki ikincisiyle evleneyim. Çalışır çocuklarıma bakardım. Benim maddi durumum yoktu ki. Okumayan bir kadının ne maddi durumu olabilir?” dedi. Medyada kendisini “kötü anne” olarak lanse eden haberler karşısında ise şöyle söylüyor: “Bu kadın gitmişse çaresizlikten, kötü bir erkeğin eline düştüğü için gitmiş. Bu annenin kalbi taş da değil. Bu anne de isterdi çocukları ile otursun. Ama kötü bir erkeğe düştün mü, erkek sana her şeyi yaptırıyor.”