The Guardian'ın haberine göre, "kısmi dozların" kullanılması, dünyanın kıtlık yaşayan bölgelerinde mümkün olduğunca çok sayıda insanın aşılanabilmesi ve virüsten yüksek düzeyde koruma sağlamanın bir yolu olarak önerildi.
Bazı epidemiyologlar, küresel aşı tedarikine yardımcı olma potansiyeli nedeniyle bu alanda daha fazla çalışmanın yapılmasını istiyor. Dünya nüfusunun yüzde 70'ini tam olarak aşılamak için yaklaşık 11 milyar doza ihtiyaç duyulacağı düşünülürken, araştırmacılar, yoksul ülkelerin çoğunun aşı için 2023'e kadar beklemek zorunda kalacağını tahmin ediyor.
Oxford Üniversitesi'nde epidemiyoloji ve tıp profesörü David Hunter, dozları azaltma fikrinin diğer hastalıklarla mücadelede kullanıldığını söyleyerek, "Daha düşük antijen dozları vererek aşı arzını daha da genişletmek, ebola ve çocuk felci aşı kaynaklarının sınırlı olduğu acil durumlarda kullanılan bir strateji olmuştur. Temel fikir, aynı tedarikle daha fazla insanı aşılamak. Anahtar soru, her birey için aşı etkinliğinin azaltılıp azaltılmayacağı ve eğer öyleyse ne kadar azaltılacağıdır" ifadelerini kullandı.
Imperial College London'da immünolog Prof. Danny Altmann, küresel kıtlığın arzdan çok dağıtımla ilgili olduğunu söyledi.
Altman "Dozların yayılmasını en üst düzeye çıkarmak için sonsuz potansiyel var. Bu, sarıhumma aşısı dozlarındaki üretim açığıyla başa çıkmak için son derece etkili bir şekilde yapıldı” dedi.