Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı Ahmet Özel tarafından İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi'ne sunulan dava dilekçesinde, Esenyurt Belediye Başkanı Özer'in "PKK/KCK silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan tutuklandığı belirtildi. Dilekçeye göre, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 31 Ekim'de düzenlenen bir mitingde Erdoğan’a yönelik asılsız ithamlarda bulunduğu ve Erdoğan’ın kişilik haklarını ihlal eden ifadeler kullandığı iddia ediliyor. İmamoğlu'nun Cumhurbaşkanı'nı kamuoyu önünde küçük düşürme amacını taşıdığı vurgulandı.
Dilekçede, İmamoğlu’nun mitingde kullandığı "eli sopalı" ve "karanlık hamlenin peşinde koşan bir iktidar" gibi ifadelerle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın itibarını zedelemekle kalmadığı, halkı kin ve nefrete sürükleme potansiyeli taşıdığı ifade edildi. İmamoğlu'nun konuşmasının ilgili bölümlerine ve bu bölümlerle ilgili video kayıtlarına da dilekçede yer verildi.
Ayrıca, İmamoğlu’nun ifadelerinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın toplum nezdindeki saygınlığını yıpratmaya yönelik olduğu belirtilerek şu ifadelere yer verildi: "Müvekkilim, yıllardır yapılan demokratik seçimlerde halkın iradesiyle göreve gelmiş, özverili çalışmaları ile halk tarafından sevgi ve takdirle desteklenmektedir. Buna karşın davalının konuşmasında müvekkilime yönelik, 'Beni seçmezseniz sizin seçtiklerinize görev yaptırmam, onları hapse atarım, size yaşamı dar ederim' gibi mesnetsiz, somut delilden yoksun iddialarla ağır hakaretler yer almıştır."
Dilekçede ayrıca İmamoğlu’nun, "Bir başka karanlık hamlenin ardında koşan bir iktidarla karşı karşıyayız" ve "Uyduruk sebeplerle terörist ilan edip, tutuklayıp Esenyurt’u kayyuma emanet ettiler" gibi ifadelerle, yargı sürecinin Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından manipüle edildiği izlenimi uyandırmaya çalıştığı ve bağımsız yargıya iftira attığı ileri sürüldü.
İmamoğlu'nun Cumhurbaşkanı'na yönelik ifadelerinin siyasi sorumlulukla bağdaşmadığı ve kamuoyunda yanlış algı oluşturma amacını taşıdığı ifade edilerek şu açıklamalara yer verildi: "Demokratik seçimlerle görevine gelen müvekkilimin başarılarını kabullenemeyen İmamoğlu, Cumhurbaşkanı’nın 'eli sopalı' olduğu yönünde bir izlenim uyandırmaya çalışarak, millet iradesini hiçe sayan ifadelerde bulunmuştur. Halkın her kesimini kucakladığı imajı yaratmaya çalışan İmamoğlu'nun, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik küçük düşürücü söylemleri, topluluğu galeyana getirmeye yönelik bir girişimdir."
Açıklanan gerekçelerle davanın kabul edilmesi ve 31 Ekim 2024'ten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte 1 milyon lira manevi tazminatın tahsil edilmesi talep edilirken, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de karşı tarafça karşılanması istendi.