Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Sesini Taklit Ederek Dolandırıcılık Yapan Sanığa Ceza Verildi!

Yapay zekayla AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sesini taklit ederek iş insanları ve üst düzey kamu yöneticilerini dolandırmaya çalıştığı iddiasıyla mahkemeye çıkan Fatih Emre Hülagü'ye 1 yıl 8 ay hapis ve 2 gün adli para cezası verildi.

İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde gerçekleşen duruşmaya, tutuklu sanık Hülagü ile birlikte bazı müştekilerin avukatları katıldı. Müşteki Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı İbrahim Ömer Gönül ise duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi aracılığıyla bağlandı.

Duruşmada savunma yapan sanık Hülagü, mağdurlara "özel kalem müdürü" veya "danışman" olduğunu iddia ederek telefonla aradığını, temin ettiği dijital programlar aracılığıyla kendi sesini AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sesine dönüştürdüğünü söyledi.

Hülagü, mağdurlara yurt dışında gerçekleştirilecek operasyonlar için maddi destek gerektiğini ifade ettiğini belirterek, ancak herhangi bir maddi menfaat elde etmediğini öne sürdü. Banka hesap hareketlerinin incelenmesiyle bu durumun doğrulanabileceğini belirten Hülagü, ayrıca şunları dile getirdi:

"Bu olay sebebiyle başta Sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere tüm mağdurlardan özür diliyorum. Daha önce tıp fakültesi öğrencisiydim. Eğitimime devam edebilmek için tutuksuz yargılanmayı ve hakkımda lehe olan hükümlerin uygulanmasını talep ediyorum. Suç tarihleri 13-14 Ağustos 2023 olup, ben 18 Ağustos’ta yakalandım. Eylemleri tamamlama imkanım olduğu halde bu yola gitmedim. Teşebbüs derecesinde dahi olsa dolandırıcılık eylemi söz konusu değildir."

Sanığın avukatı Muhammed Şahcihan Hülagü, müvekkilinin pişmanlık duyduğunu ve banka hesaplarının incelenmesiyle maddi menfaat elde etmediğinin anlaşılacağını belirtti. Üniversite eğitimine devam etmek isteyen sanığın eyleminin gençlik hatası olduğunu savunan avukat Hülagü, mağdurların yarısından fazlasının şikayetçi olmadıklarını ifade etti.

Avukat Hülagü, suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle müvekkili hakkında beraat ve tahliye kararı talep etti. Müştekilerden Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Gönül ise olay tarihinde cep telefonunu arayan sanığın kendisini Cumhurbaşkanı danışmanı "Taha" olarak tanıttığını ve AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüreceğini söyledi.

Gönül, şu şekilde devam etti:

“İlk görüşmemde Cumhurbaşkanımızın sesiyle bana ‘Kripto işini Taha ile konuşun.’ dedi. Ben konunun kripto düzenlememizle ilgili olduğunu zannederek, ‘Külliyede size durumu aktarabilirim.’ dedim. Daha sonra telefon kapandı. İlk konuşmamızda kendisini ‘Taha’ olarak tanıtan sanıkla CİMER başvuruları mevzusunda bir görüşme yaptık. Aynı gün yeniden arandığımda yurt dışındaki bir yere kripto olarak para göndermemiz gerektiğini söyledi. Böyle bir şey olamayacağını sert bir dille söyledikten sonra sanığın yeniden Cumhurbaşkanımızın sesiyle ‘Kripto işini Taha bey ile görüşün, halledin.’ sözünü duydum.”

“ŞİKAYETÇİ DEĞİLİM”

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın böyle bir talebi olamayacağını düşündüğü için olumsuz yanıt verdiğini anlatan Gönül, daha sonra telefonun kapandığını, olay sebebiyle şikayetçi olmadığını söyledi.

Duruşmada mütalaasını açıklayan Cumhuriyet savcısı, sanığın mağdurlar Ferhat Ayarcı, Recep Süleyman Özdil ve Ayşin Erdem’e yönelik dolandırıcılık suçu yönünden “yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olduğu” gerekçesiyle beraatine karar verilmesini istedi.

Sanığın Eyup Aksu ve İbrahim Ömer Gönül’e yönelik eylemi sebebiyle ise “nitelikli sahtekarlığa teşebbüs” suçundan 6 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını isteyen savcı, Ferhat Ayarcı’ya yönelik eylemi sebebiyle de sanık hakkında “kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi” suçundan suç duyurusunda bulunulmasını talep etti.

TAHLİYESİ İSTENDİ

Mütalaada sanığın kararla birlikte tahliyesine karar verilmesi istendi.

Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanık Hülagü’yü, müştekiler Eyup Aksu ve İbrahim Ömer Gönül’e karşı “nitelikli sahtekarlığa teşebbüs” suçundan 2 yıl hapis ile 2 gün adli para cezasına çarptırdı.

Heyet, bu cezayı, sanığın yargılama sürecindeki davranışları, suçunu ikrarı, pişmanlığını dile getirmiş olması ve cezanın sanığın geleceği üstündeki etkilerini dikkate alarak, 1 yıl 8 ay hapis ile 2 gün adli para cezasına indirdi.

Sanığın suç tarihinde sabıkasız olduğunu ve suç sebebiyle maddi zarar oluşmadığını belirten heyet, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını ve 5 yıl denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasını kararlaştırdı.

Hülagü’nün, müştekiler Ferhat Ayarcı, Ayşin Erdem ve Recep Süleyman Özdil’e karşı “nitelikli sahtekarlığa teşebbüs” suçundan beraatine hükmeden heyet, sanığın tahliyesine karar verdi.

Heyet ayrıca, müşteki Ferhat Ayarcı’ya yönelik “kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme ve kullanma” suçundan sanık hakkında suç duyurusunda bulunulmasına hükmetti.

50 YILLA YARGILANIYORDU

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın taklit edilen sesi dinletilerek dolandırıcılık yapıldığına ilişkin ihbarlar üzerine Hülagü’nün yakalandığı ve soruşturma başlatıldığı anlatılmıştı.

İddianamede, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığı “ihbar eden”, Eyup Aksu ve Ayşin Erdem “müşteki”, Ferhat Ayarcı, İbrahim Ömer Gönül ile Recep Süleyman Özdil ise “mağdur” sıfatıyla yer almıştı.

Sanık Hülagü’nün mağdur ve müştekileri arayarak kendisini Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi’nden “Cumhurbaşkanı Danışmanı Ali Taha Koç’un özel kalemi” olarak tanıttığı aktarılan iddianamede, sanığın mağdurları inandırmak için “Telegram” uygulamasındaki yapay zeka ve ses değiştirme özellikleri sunan programlar vasıtasıyla kendi sesini kaydedip AKP’li  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sesine dönüştürdüğü belirtilmişti.

İddianamede, sanığın dönüştürdüğü ses kayıtlarını müşteki ve mağdurlara dinleterek maddi menfaat istediği ama elde edemediği anlatılmıştı.

İddianamede ifadesine yer verilen sanık Hülagü, kendisine inanan birçok kişi olduğunu ama bu kişilerden talep ettiği paraları almadığını kaydetmişti.

Hülagü, parayı elden alması durumunda yakalanma riski olduğunu ve paraları öğrenim edemeyince işi yapmaktan vazgeçtiğini beyan etmişti.

İddianamede sanık hakkında 5 kişiye karşı “kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta, kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurumlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle sahtekarlığa teşebbüs” suçundan 15 yıldan 50 yıla kadar hapis cezası talep edilmişti.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri

Turistler Antalya'yı bıraktı Konya'ya koşuyor!
9. Yargı Paketi'nin taslağı belli oldu
Belediyenin yardımları devam ediyor: İşte Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin sunduğu hizmetler!
Bakan Tunç: “Özgür Filistin için önemli bir adım”
20 bin öğretmen ataması detayları belli oldu: E-Devletten bunu yapmayı unutmayın!