Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Ülkenizde demokrasi yoksa, hukuk devleti iyi işlemiyorsa yaşam kalitesini aşa

"Terör örgütleri ile yapılan mücadele, aynı zamanda bir kalkınma mücadelesidir"

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Büyüyebilirsiniz, sosyal adalet sağlayabilirsiniz, tabii kaynakları koruyabilirsiniz ama ülkenizde demokrasi yoksa, hukuk devleti iyi işlemiyorsa, temel hak ve özgürlükler genişlemiyorsa, kamu verimli çalışmıyorsa, katılımcılık yoksa, bu da yaşam kalitesini mutlaka aşağı çekecektir. Tam anlamıyla bir kalkınmayı sağlayamamış olacaksınız. Yönetişim boyutu da kalkınma tanımının ayrılmaz bir parçası. Ben uluslararası alanda, dördüncü boyutun mutlaka standart tanıma eklenmesi gerektiğine inanıyorum” dedi.

AA'nın aktardığına göre Cevdet Yılmaz, 12. Kalkınma Planı’nın görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda milletvekillerinin eleştiri ve sorularını yanıtladı.

"Terör örgütleri ile yapılan mücadele, aynı zamanda bir kalkınma mücadelesidir"

Cevdet Yılmaz, Türkiye’nin son 20 yılda kalkınma ve büyümesini, demokratik reformlarıyla, hukuk devletiyle ve vesayetçi yapıları tasfiye ederek gerçekleştirdiğini söyledi. Yılmaz, şunları kaydetti:

"Maalesef terör örgütleri, terör yapılanmaları, özellikle birtakım uluslararası güç odaklarıyla bağlantılı terör yapılanmaları, FETÖ ve PKK gibi, bunlar hem demokrasinin hem kalkınmanın düşmanıdır. Bu örgütlerin yaptıkları, demokratik hak ve özgürlüklerin yaşanmasını sınırladığı, engellediği gibi kalkınma sürecimizi de sekteye uğratmakta, zarar vermektedir. Dolayısıyla bunlarla yapılan mücadele de aynı zamanda bir demokrasi ve kalkınma mücadelesidir.

Bu çerçevede sivil, demokratik bir anayasanın yapılması, kalkınma sürecimizle de yakından ilgilidir. Bütün grupların katkısıyla Meclisimizin yapabileceği bir şey bu.

Tek başına bir partinin de bir ittifakın da yapabileceği bir şey değil. Azami müştereklerde buluşarak, en geniş mutabakatı oluşturarak yeni bir anayasanın yapılması, kalkınma sürecimize ve 2053 perspektifimize de büyük bir destek ve güç verecektir."

"Bunlar, dünyada birçok ülkeyi etkileyen hadiseler"

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, “2023 hedeflerine ulaşılamamasına dış dünyanın mazeret gösterildiğini” belirterek, bu durumu eleştiren söylemlerde bulunulduğunu söyledi.

Ülke içinde veya dışında kontrol edilemeyen bazı hadiselerin yaşandığını söyleyen Yılmaz, İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta’nın sözleri üzerine, “Bir deprem, salgın hastalık, jeopolitik bir gelişme veya finansal ani bir çöküş… Bütün bunlar hakikaten kontrol edemediğimiz ama bizi, planlamamızı, performansımızı etkileyen; sadece bizi değil dünyada birçok ülkeyi etkileyen hadiseler” diye konuştu.

Yılmaz, Türkiye’de konulan hedeflerin yüzde 100 gerçekleştirilmesi beklentisi bulunduğunu ifade ederek, “Dünyanın hiçbir yerinde koyduğu hedefi yüzde 100 gerçekleştiren bir ülke hatırlamıyorum. Böyle bir şey söz konusu değil” dedi.

"Hedefimiz ve tahminimiz yok, serbest kur rejimimiz var"

Döviz kuruna yönelik yorumları hatırlatan Yılmaz, şöyle devam etti:

"Hedefimiz ve tahminimiz yok. Bizim serbest kur rejimimiz var, kurun değerini piyasada arz ve talep şartları belirliyor. Gelişmelere göre, gündelik veya dönemsel olarak çeşitli hareketlilikler yaşanıyor.

Arkadaşlarımız, planlarda, programlarda ister istemez birtakım varsayımlar yapmak durumunda kalıyor. Bunlar ne bir tahmindir ne de bir hedeftir. Bunlar çalışırken ister istemez çıkan sonuçlardır. Bunları çok fazla anlam atfederek değerlendirmemiz doğru olmaz. Ancak son dönemlerde önemli düzeltme yaptı, önemli bir hareketlilik oldu. Önümüzdeki dönemde böyle bir hareketlilik beklemiyoruz doğrusu. Bu ölçüde yüksek bir hareketlilik beklemiyoruz.

Gündelik gelişmelere, arz talep şartlarına göre kurda mutlaka belli bir salınım olacaktır. Ama son dönemlerde yaşadığımıza benzer bir hareketliliği teknik olarak da, siyasi olarak da beklemiyoruz."

"ÇAYKUR’un özelleştirilmesi ile ilgili bir çalışma yok"

Yılmaz, Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğünün (ÇAYKUR) özelleştirilmesiyle ilgili herhangi bir çalışma olmadığını söyledi.

Çayın, Doğu Karadeniz bölgesi için stratejik bir ürün ve halkın geçim kaynağı olduğunu söyleyen Yılmaz, “ÇAYKUR, üretici ile özel sektör arasında bir denge unsuru. Bölgede de çaydan başka ürün yok. Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Türkiye Varlık Fonu tarafından hiçbir şekilde özelleştirmeyle ilgili bir çalışma olmamıştır. ÇAYKUR, özerk bütçesiyle bir iktisadi devlet teşebbüsü olarak çalışmalarına devam etmektedir. Ayrıca 2023’te yeni yapılan iki fabrikasıyla kapasitesini arttırarak özelleştirmeden uzak yatırımlarına devam etmektedir” ifadelerini kullandı.

"KKM'den çıkış bir anda gerçekleşemez"

KKM konusundaki soruları da yanıtlayan Yılmaz, KKM için 2022 yılında Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından 92,5 milyar lira, Merkez Bankası tarafından da 72,8 milyar lira ödeme yapıldığını; 2023 yılında da Bakanlık tarafından 59,5 milyar lira ödendiğini söyledi.

KKM’nin, yapılan kanuni değişiklikle bütçeden Merkez Bankası'na transfer edildiğini, belli bir bütünlük içinde Merkez Bankası'nın bunu yönettiğini belirten Yılmaz, “Son dönemde atılan adımlarla KKM’den belli bir çıkış süreci başlamış durumda ama bu bir anda gerçekleşecek durum değil. Oldukça önemli bir hacme ulaşmış durumda. Finans piyasalarımızda istikrarsızlığa yol açmadan, rezerv birikimimizle, finansal piyasalardaki olumlu yönde gelişmelerle birlikte belli bir seyir içinde KKM’den çıkış süreci devam edecektir. Burada da bu sürecin başladığını görüyoruz. Özellikle yapılan regülasyonlarla bankacılık sistemi, KKM’den çözülen kaynağı büyük oranda TL cinsi finansal enstrümanlara yönlendirmektedir. Bu süreç önümüzdeki dönemde devam edecektir” değerlendirmesinde bulundu.

"Geçici koruma altında olanlar, düzensiz göçmen sayılmıyor"

Cevdet Yılmaz, düzensiz göçle mücadele etmeleri gerektiğini ancak düzenli göçün de hep birlikte başarılması gerektiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Türkiye belli bir eşiğe geldi. Düzenli göçe de ihtiyacı var. Elbette hangi mesleklerde, hangi ülkelerden olacağını planlayarak… Ama bir taraftan da düzensiz göçle mücadele etmek zorundayız. Burada sorunu kaynağında çözüm yaklaşımımız var. Etkili sınır güvenlik tedbirlerimiz var. Ülke içerisinde etkin bir şekilde bu işin üstüne gitmek, sağlıklı ve seri işleyen sınır dışı mekanizmaları tesis şeklinde dört başlıktan oluşan bir stratejimiz var. Bu sayede 2023 yılında doğu ve güney sınırlarımızda 176 bin 102 düzensiz göçmenin ülkemize girişi önlenmiştir.

Geçici koruma altında olanlar düzensiz göçmen sayılmıyor. Hiçbir hukuki statüye sahip olmadan ülkeye gelen kayıt dışı, büyük oranda insan ticaretiyle yürüyen süreçler. Bununla da mücadele etmek boynumuzun borcu."

Yılmaz, kolluk birimlerinin düzensiz göçmen ve organizatörlerin tespit ve deşifresine yönelik uygulamalarının da arttırıldığını; gerçekleştirilen çalışmalar sonucu yurt içinde 126 bin 403 düzensiz göçmenin yakalandığını, yılbaşından bu yana 86 bin 791 düzensiz göçmenin sınır dışı edildiğini bildirdi.

2028 yılına kadar 2 milyon riskli yapının dönüşümü hedefleniyor

Depreme hazırlık konusunda kentsel dönüşüm çalışmalarından da bahseden Yılmaz, 2028 yılına kadar 2 milyon riskli yapının dönüşümünün sağlanması ve 500 bin sosyal konutun üretilmesinin hedeflendiğini belirtti.

Yılmaz, tarımın modası geçmeyecek stratejik bir sektör ve kalkınma planları içerisinde önemli bir alan olduğunu ifade ederek, “Biz bu dönemde sanayinin payının artacağını, tarımın ve hizmetlerin milli gelirden payının bir miktar düşeceğini öngörüyoruz. Üçünü aynı anda artırmamız zaten matematiksel olarak da mümkün değil. Ama biz tarımda daha planlı ve etkili bir üretim için birçok tedbir öngörüyoruz” dedi.

"Ülkemiz mevzuat uyumu konusunda FATF üyeleri arasında şu an en başarılı ülke konumuna geldi"

Yapılan mevzuat çalışmaları doğrultusunda, Türkiye’nin, 40 tavsiyenin 39’unda büyük ölçüde veya tamamen uyumlu bulunduğunu ifade eden Yılmaz, “Bu husus 20 Temmuz 2023 tarihinde FATF’ın yayınladığı ülkemizin üçüncü takip raporuyla ilan edilmiştir. Sonuç olarak ülkemiz mevzuat uyumu konusunda FATF üyeleri arasında şu an en başarılı ülke konumuna gelmiştir. Adalet, İçişleri, Hazine ve Maliye bakanlıklarımızın koordineli çalışmaları devam etmektedir. Ülkemizin bu konuda daha farklı bir statüye kavuşması için gayret sarf etmeye devam edeceğiz.” diye konuştu.