Sözcü yazarı Deniz Zeyrek, Cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışmasıyla ilgili "CHP'den bir kaynaktan" yaptığı görüşmenin detaylarını yazdı.
Deniz Zeyrek'in bugün yayımlanan yazısı şöyle:
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu son iki Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olmamıştı. Büyük ihtimalle bir sonraki Cumhurbaşkanlığı seçiminde de durum değişmeyecek. İktidar temsilcileri, Kılıçdaroğlu’nun bu tercihini dillerine dolayıp, sıkça “CHP Genel Başkanı kendine güvenmiyor mu? Neden Cumhurbaşkanı adayı olup Tayyip Erdoğan’ın karşısına çıkmıyor?” sorusunu yöneltiyor. Malumunuz, Kılıçdaroğlu da benzer sorulara hep muğlak yanıtlar veriyor. Geçen hafta CHP’li kaynaktan bu soruya ilginç bir yanıt aldım: “Cumhurbaşkanlığı sistemini reddeden bir insan, bu sisteme göre cumhurbaşkanı olmak ister mi?” Bu açıklama bana mantıklı geldi. Peşi sıra, “peki 10 yıldır CHP’nin Genel Başkanlık koltuğunda oturan Kılıçdaroğlu, bundan sonra ülkeyi yönetmeyi hiç aklından geçirmiyor mu?” sorusunu yönelttim. Cevap “evet geçiriyor” olunca, haliyle “nasıl” karşılığını verdim. Verdiği yanıt, Millet İttifakı’nın yakın gelecekteki stratejisini ifşa eder nitelikteydi: “Muhalefet seçimleri kazanır ve Anayasa’yı değiştirecek güce sahip olursa, Cumhurbaşkanı kim olursa olsun, ilk yapacakları iş, Anayasa’yı değiştirmek olacak. Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçildiğinde de parlamentodaki çoğunluk sayesinde, bir çeşit koalisyon hükümeti kurulacak. Kılıçdaroğlu o hükümetin başbakanı olacak.” Bu senaryoya göre muhalefetin ortak Cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener ya da Ali Babacan olabilir. Başbakan olup hükümet kurma planı, CHP’lilerin Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda kendi partileri dışında bir partinin adayına oy vermesinin önünü de açabilir. Başta şaşırdım ama düşününce bana mantıklı geldi. Siz ne dersiniz?"