Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, mutabakatın ilk aşamasının Barış Pınarı Harekatı'na ara verilmesi, ikinci aşamanın DSG'nin güvenli bölgeden tamamen çekilmesi olduğunu söyledi.
Bu sabah itibarıyla DSG'nin mutabakatı, keskin nişancı ateşi, roket saldırısı, Türk askerlerini ve diğer grupları hedef alan saldırılar dahil olmak üzere yaklaşık 20 kez ihlal ettiğini belirten İbrahim Kalın, bu ihlaller nedeniyle bir Türk askerinin yaşamını yitirdiğini kaydetti.
DSG'nin dün güvenli bölgeden çekilmesine izin verildiğini, DSG unsurlarının 86 araç ve ambulansla bölgeden taşındıklarını ve bu sırada hiçbir olayın yaşanmadığını belirten Kalın, yarın akşama kadar DSG'nin bölgeden tamamen ayrılmış olmasının ve mutabakat uyarınca harekatın durdurulmasının ümit edildiğini ifade etti.
120 saatlik aranın uzatılması gibi bir durumun söz konusu olmadığına vurgulayan Kalın, Barış Pınarı Harekatı'nın, DSG'nin bölgeden tamamen çekildiğinden emin olunması halinde durdurulacağını belirterek, "Tüm YPG teröristlerinin bölgeden ayrıldığından emin olursak o zaman harekatı durdururuz" ifadelerini kullandı.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) bölgenin siviller için güvenli olduğunu teyit etmesi halinde harekatı uzatmaya gerek olmayacağını ve bölgede insani çalışmaların yürütüleceğini ifade eden Kalın, Barış Pınarı Harekatı'nın amaçlarından birinin bölgenin teröristlerden temizlenmesi, bir diğerinin de mültecilerin evlerine geri dönmelerinin sağlanması olduğunu kaydetti.
Kalın, "Bu nedenle mültecilerin geldikleri şehirlere, kasabalara dönmeleri için uygun koşulları yaratmayı istiyoruz" diye konuştu.
Türk askerinin bölgedeki varlığının, Suriye'deki siyasi sürecin ileriye taşınmasını, Suriyeli mültecilerin ve ülke içinde yerlerinden olmuş kişilerin korunmasını garanti edeceğine işaret eden Kalın, "Avrupalı dostlarımız, bu tehlikeli ve çok önemli işi yaptığı için askerlerimize minnettar olmalıdır" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin YPG'yi, PKK’nın Suriye’deki uzantısı olarak görüyor ve bu yapıyla ilişkili DSG gibi örgütlerin de ‘terör örgütü’ olarak kabul edilmesini istiyor. Ancak, Başta ABD olmak üzere Batılı güçler, Ankara’nın bu tezini kabul etmiyor. Ankara, ayrıca YPG'ye silah verilmesine de sert bir şekilde karşı çıkıyor.