Vanderbilt Genetik Enstitüsü’nden araştırmacılar, müzikal ritim ve biyolojik bağlantısı hakkındaki bilgileri genişleterek Nature Human Behaviour dergisinde yayınlanan yeni bir çalışma ortaya koydu. 6 milyon katılımcının verilerini kullanarak, en küçük genetik sinyalleri bile analiz ettiler.
Araştırmacılar, vuruş senkronizasyonu veya hareketinizi müzik vuruşlarıyla senkronize etme yeteneği ile ilişkili 69 genetik varyant belirlediler. Varyantların birçoğunun nöral fonksiyon ve erken beyin gelişimi ile ilgili genlerin içinde veya yakınında olduğu gözlemlendi. Ayrıca ritim senkronizasyonu ile nefes alma ve yürüme gibi biyolojik ritimlerin de aynı genetik mimariyi paylaştığı öğrenildi.
Kulak Burun Boğaz Bölümü’nde doçent ve Vanderbilt Müzik Biliş Laboratuvarı eş direktörü Reyna Gordon, “Ritim sadece tek bir genden değil, yüzlerce genden etkilenir” dedi.
Geniş ölçekli genom çapında ilişkilendirme çalışmasında, araştırmacılar 600 binden fazla araştırma katılımcısının verilerini kullandılar. Bu, katılımcıların vuruş senkronizasyon yeteneği ile ilişkili genetik alelleri tanımlamalarını sağladı. 23andMe’de araştırma görevlisi ve istatistiksel genetikçi olan Dr. David Hinds’e göre, büyük veriler araştırmacıların küçük genetik sinyalleri bile analiz etmelerine izin verdi.
Çalışma, biyolojinin müzikalliğe katılımını araştırırken ritim ve sağlık arasındaki ilişkileri vurguladı. Ritim becerilerindeki değişkenlikte genetik rol oynarken, araştırmacılar çevrenin de katkıda bulunan bir faktör olduğunun altını çizdi.
Tufts Üniversitesi Aniruddh D. Patel, bulguları açıklarken, “Müzikal vuruş işleme, konuşma işleme dahil olmak üzere bilişin diğer yönleriyle ilgi çekici bağlantılara sahiptir ve müziğin yürüyüş dahil olmak üzere belirli nörolojik bozukluklar üzerindeki olumlu etkisinde önemli bir rol oynar.”