Darbe ve OHAL bahanesiyle muhalif kamu çalışanlarına tasfiye!

Darbe girişimi sonrası başlatılan görevden almalar, muhalif tüm kesimlere uzanmaya devam ediyor. Muğla Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü'nde görevli Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) işyeri temsilcisi...

Darbe girişimi sonrası başlatılan görevden almalar, muhalif tüm kesimlere uzanmaya devam ediyor. Muğla Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü'nde görevli Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) işyeri temsilcisi Mustafa Kurt ve SES üyesi psikolog Semra Kaarağaçlı, tarihi 45 gün önceye dayanan adressiz dilekçelere istinaden hiçbir neden gösterilmeden açığa alındı.

Darbe girişimi sonrası Fethullah Gülen cemaatine yönelik başlatılan operasyonlar ve görevden almalar, muhalif isimlere uzanmaya devam ediyor. Adeta ''cadı avı’na dönüşen görevden alma kararları çerçevesinde, Muğla Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğü’nde görevli 3 personel, gerekçe belirtilmeden açığa alındı.

BirGün'den Rabia Yılmaz'ın haberine göre, aralarında KESK’e bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesinin de bulunduğu 3 personele, görevlerinden uzaklaştırıldıkları tebliğ edildi. 

Resmi yazıda, görevden uzaklaştırma işleminin adressiz, tarihsiz veya rumuzlu olduğu belirtilen dilekçelerde, "İddia ve şikâyetlerle ilgili açılan soruşturmanın selameti ve delillerin karartılıp yok edilebileceği" gerekçesiyle yapıldığı ifade edildi.

Kurumda 9 yıldır görev yapan ve SES İşyeri Temsilcisi olan Mustafa Kurt, kendisiyle birlikte açığa alınan ve 17 yıldır görev yapan Psikolog Semra Karaağaçlı ile konuya ilişkin valiliğe itiraz dilekçesi vererek haklarında iddia edilen şikâyet konusunu öğrenmeye çalıştıklarını belirtti.

Üyesi oldukları sendikaların da konu hakkında bilgi alamadığını söyleyen Kurt, yetkililerle görüşme girişimlerinin karşılık bulmadığını ve soruşturma konusunun ne olduğuna dair hâlâ bilgi alamadıklarını ifade etti.

Haklarında 3 tane dilekçe verildiğini, 2 dilekçenin tarihinin ve adresinin olmadığını, birinin de kurum çalışanları adına yazıldığını aktaran Kurt, “21 Haziran’da hazırlanan dilekçenin en az 15 gün sonra yani 5 Temmuz’da kuruma intikal etmesi gerekir. Ancak dilekçeler 15 Temmuz darbe girişimi sonrasındaki OHAL döneminde işleme konuldu. OHAL sürecinden önce birkaç kişinin ifadesi alındı, ancak soruşturmanın bu şekilde kapatılacağı belirtilmişti" diye konuştu.

Kurt, şöyle devam etti: "Bizlerden rahatsız olanlar, bu süreci de fırsat bilerek bir adım attı. Darbeden sonra uzaklaştırılma kararı alınmasını, fırsatçılık olarak değerlendiriyorum. Bu kararı, bizim gibi muhalif isimlere dönük, tasfiye ve sindirme operasyonu olarak görüyorum. Operasyonları fırsat bilerek, bu kararı aldılar. Kamucu ve emekten yana insanları boyun eğdirmeye çalışacaklarını zannediyorlarsa, yanıldıklarını görecekler."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri

Gazeteci Celal Başlangıç hayatını kaybetti
Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Mehmet Naci İnci, Turkcell’in yönetimine girdi: Maaşı 150 bin TL
Münevver Karabulut'un babası, Cem Garipoğlu'nun otopsi fotoğraflarını inandırıcı bulmadı
İktidar Gezi Parkı için devrede
GKN Kargo iflas bayrağını çekti: Futbol kulüplerine sponsor oluyordu!