Davutoğlu'nun manifestosu, ayrımcılık, demokrasiye zarar verme ve ekonomik kriz gibi konuları eleştiriyor ve AK Parti'nin mevcut durumunu da yansıtıyor.
Davutoğlu, manifestosunda Türkiye'nin ve AK Parti'nin "tarihi bir eşikte" olduğunu ifade ederek, partinin içinde bulunduğu durumu eleştiriyor ve yenilenme çağrısı yapıyor. Eski Başbakan, demokratik işleyişin güçlendirilmesi, özgür düşünce ve ortak akılın teşvik edilmesi gerektiğini vurguluyor.
MANİFESTO YENİDEN GÜNDEMDE
Manifestoda, AK Parti'nin özellikle büyük şehirlerde yaşadığı seçim kayıplarının, partinin toplumsal desteğindeki azalmanın bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Davutoğlu, siyasi ahlak ve demokratik değerlerin güçlendirilmesinin önemine vurgu yaparak, partinin kurumsal yapısının güçlendirilmesi ve teşkilatların asli niteliğine kavuşturulması gerektiğini belirtiyor.
2024 yerel seçimlerinde AK Parti'nin İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerdeki kayıpları, Davutoğlu'nun manifestosundaki uyarıların ve önerilerin önemini ortaya koyuyor. Parti, tarihinde ilk kez en çok oy alan parti unvanını kaybetti.
Davutoğlu'nun 2019'da yayınladığı metinde, Türkiye'nin ve partisinin içinde bulunduğu tarihi döneme vurgu yapılıyor. Davutoğlu, partinin içinde yaşanan gerilimlerin ve enerji tüketiminin, partinin vizyonunu daralttığını ifade ediyor. Ayrıca, manifestoda partinin geleceği ile ilgili değerlendirmeler yapılarak, toplumsal desteğin azalması ve bu durumun nasıl değerlendirilmesi gerektiği üzerinde duruluyor. Davutoğlu'nun manifestosu, partinin ve ülkenin geleceği için yapılması gerekenler konusunda önemli bir rehber niteliği taşıyor.