Davutoğlu’nun yakın çalışma arkadaşı, eski Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, eski başbakan Ahmet Davutoğlu’nun neden hedef yapıldığı konusunda açıklamalarda bulundu. Suriye politikası nedeniyle Davutoğlu’na yönelik eleştirileri değerlendiren Özdağ, “Sayın Erdoğan’ın bir daha cumhurbaşkanı olamayacağını düşünen diğer kesimler karşılarına güçlü bir fenomen çıkmasını istemiyorlar. Davutoğlu’nu suçlayarak Türk siyasi hayatında olmasın istiyorlar.” diye konuştu.
Manisa programında, Türkiye’nin içinde bulunduğu duruma, ekonomiye eleştirilerin odağı olduğu Suriye politikası konusunda önemli açıklamalar yapması beklenen Davutoğlu’ndan önce yakın çalışma arkadaşı, eski Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, eski başbakanın neden hedef yapıldığı konusunda açıklamalarda bulundu.
Özdağ, “Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleyen basın bir günah keçesi arıyor orayla ilgili. Bütün kahramanlıklar bütün güzellikler Recep Tayyip Erdoğan’a, bütün kötülükler de Davutoğlu’na yazılarak kendilerine bir alan açıyorlar” dedi.
Özdağ, söz konusu kesimlerin Davutoğlu’nu suçlayarak Türk siyasi hayatında olmasını istemediklerine dikkat çekti.
Medyafaresi.com’un haberine göre; Özdağ, açıklamalarına şöyle devam etti:
“Kıbrıs Barış Harekatı’nın mimarı Turan Güneş miydi? Ecevit ve Erbakan mıydı?
(Suriye politikası çok eleştiri konusu sorusuna) Madem Sayın Davutoğlu bu kadar güçlü bir adamdı, Milli Güvenlik Kurulu’na gücü yetti, Bakanlar Kurulu’na gücü yetiyor dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a gücü yetiyor, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e gücü yetiyor ve Suriye politikasını tek başına belirleyecek kadar güçlü bir Dışişleri dönemin Bakanı, güçlü fenomen.
Bu güçlü fenomen yıllar sonra niye Erdoğan’la karşı karşıya kaldığında gücü yetmedi de genel başkan ve başbakanlığı bıraktı. Peki, Kıbrıs Barış Harekatı’nın mimarı Turan Güneş miydi, Ecevit ve Erbakan mıydı? Turan Güney sadece onlardan aldıkları bir emri yerine getiriyordu, bütünlüğün almış olduğu kararın uygulayıcısıydı.
“Erdoğan’ı destekleyen basın günah keçisi arıyor”
Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleyen basın bir günah keçesi arıyor orayla ilgili. Bütün kahramanlıklar bütün güzellikler Recep Tayyip Erdoğan’a, bütün kötülükler de Davutoğlu’na yazılarak kendilerine bir alan açıyorlar. Sayın Davutoğlu üç buçuk yıldır görevde değil.
Madem ki, Davutoğlu’nun politikaları yanlıştı, o zaman bu politikalar niye değiştirilmedi. Esad’la niye görüşülmedi neden hala oralarda operasyonlar yapılıyor. 4 milyon insan neden geri gönderilmedi.
Davutoğlu’nun politikaları yanlıştı diyerek, hükümet, Bakanlar Kurulu, Milli Güvenlik Kurulu (MGK), Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım açıklama yaparak bu konularda Davutoğlu yanlış yapmıştı, biz de bu yanlışlara iştirak etmiştik, şimdi değiştiriyoruz niye demediler? Aynı politika hala neden devam ediyor.
Sayın Erdoğan’ın bir daha Cumhurbaşkanı olamayacağını düşünen diğer kesimler ise karşılarına güçlü bir fenomen çıkmasını istemiyorlar o nedenle Davutoğlu’nu suçlayarak Türk siyasi hayatında olmasın istiyorlar. Siyasi parti kurmamış olsaydı kimse bunları yazmazdı.
“Jivkov zulüm yaptığında…”
Bulgaristan’da dönemin Todor Jivkov yönetimi zulüm yaptığında 350 bin kişiyi Dışişleri Bakanı mı almıştı Türkiye’ye. Irak da Saddam’ın zulmü olurken yaklaşık bir milyon kişi Türkiye’ye geldi bunların hepsini dönemin Dışişleri Bakanı mı almıştı Türkiye’ye. Dışişleri Bakanları mı karar veriyor?
Türkiye’de, Bakanlar Kurulu’nda alınan kararların hepsi Bakanlar Kurulu’na aittir. Müteselsilen sorumluluk esastır, sorumluluk paylaşılır. Suriye politikalarının karar vericisi de, MGK; Bakanlar Kurulu, Başbakan ve Cumhurbaşkanı ve aynı zamanda Ak Parti Grubudur.