DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, TBMM'deki grup toplantısında yaptığı konuşmada, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına dikkat çekti.
Bakırhan, bu saldırıların sonucunda 40 binden fazla insanın yaşamını yitirdiğini, binlerce kişinin kaybolduğunu ve 2,5 milyon insanın daracık bir alanda, İsrail ablukası altında yaşam mücadelesi verdiğini ifade etti. Son günlerde bu saldırıların Lübnan'a da sıçradığını belirten Bakırhan, Lübnan'ın hikayesinin Ortadoğu'nun genel hikayesiyle benzerlik gösterdiğini, savaş, göç, yıkım ve soykırım ile dolu olduğunu vurguladı. Beyrut'un ise, Feyruz’un şarkılarındaki gibi hüzün ve kederle yüklü olduğunu dile getirdi.
Bakırhan, Ortadoğu’nun bir ateş çemberi içinde olduğunu söyleyerek, "Geçtiğimiz yıl bu kürsüden uluslararası hukukun bu savaşı durduramazsa, savaşın Lübnan’a sıçrayabileceğini belirtmiştik. Şimdi ise Lübnan'da devam eden savaşın bir sonraki adımının Suriye ve İran olabileceğini görüyoruz," dedi. Ayrıca, Netanyahu'nun Birleşmiş Milletler toplantısında gösterdiği iki haritadan birinde "nimet", diğerinde ise "lanet" yazdığını hatırlattı. Bu haritalarda lanetlenen yerlerin savaşın yayılacağı bölgeler, nimetli yerlerin ise enerji koridorlarının geçtiği alanlar olduğunu ifade etti. Bakırhan, halkların savaşa sürükleneceğini vurguladı.
Konuşmasında, Ortadoğu'da mezhepçi ve milliyetçi rejimlerin yanı sıra kapitalist-emperyalist güçlerin oluşturduğu sistemlerin felaketten başka bir sonuç getirmediğini belirten Bakırhan, "Her iki yolun sonunda da halklar adına, demokrasi ve özgürlükler adına bir kazanım bulunmuyor," dedi. Ancak, ısrarla savundukları bir çözüm yolunun var olduğunun altını çizen Bakırhan, bunun "üçüncü yol" olduğunu ifade etti. Yeni bir ulus tanımının kaçınılmaz olduğunu savunan Bakırhan, bu yeni ulusun tüm halkları ve inançları kapsaması gerektiğini, adının da "Demokratik Ulus" olması gerektiğini vurguladı. Son olarak, devletlerin halkların üzerinden ellerini çekmesi gerektiğini belirterek, "Bu savaşlar, devletlerin savaşı; halkların değil," dedi.