Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin DEM Partili vekillerin maaşlarının kesilmesi gerektiği yönündeki açıklamalarına sert bir yanıt verdi.
DEM Parti'nin resmi sosyal medya hesabından yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı: "Bugün yapılan grup toplantısında DEM Partili vekillerin maaşlarının kesilmesi gerektiğini savunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye cevabımızdır." ifadelerini kullandı.
'HAKARETLERİ MİSLİYLE KENDİSİNE İADE EDİYORUZ'
DEM Parti'nin resmi X hesabından yapılan paylaşım şu şekilde:
Partimize ve Eş Genel Başkanımıza hakaret eden Devlet Bahçeli'ye cevabımızdır:
* Bu ülkenin başına gelmiş en büyük kötülük siz ve yürüttüğünüz siyasettir.
* Gençlerin ölümünü durdurmak için harekete geçmek yerine, hamaset ile ölümleri kutsayan ve çatışmanın devam etmesini… pic.twitter.com/S4UjOUZXgN
BAHÇELİDEN CEVAP GELMİŞTİ!
Partisinin grup toplantısında konuşan MHP lideri Devlet Bahçeli DEM Partili vekillere yüklendi. Bahçeli DEM Parti vekillerinin maaşlarının kesilmesi gerektiğini söyledi.
'HAZİNE YARDIMI ALMALARI REZALETTİR'
Bahçeli şu sözleri sarf etti:
"Biz Meclis'te terörist istemiyoruz, katil istemiyoruz, canilerin sırtını sıvazlayan namertleri asla istemiyoruz. PKK'nın lehine gözetleme kulesi işlevi gören Türk bayrağını hazmedemeyen, istiklal marşımızı söyleyemeyen, milli ve manevi ortak değerlerimizi kabullenmeyen sözde Kürdistan havariliğinden vazgeçmeyen, Türkçeye rakip dil çıkarmak için her fırsatı ganimet bilen devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğüne düşman kesilen sözde parti ve partilerin cumhuriyeti kuran Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bulunmaları hazine yardımı ve maaş almaları rezalettir, melanettir, cinayettir, zillettir, milletimize karşı en aşağılık muameledir.
'BU HAŞARATLAR ACİLEN MAHKEMEYE ÇIKARILMALI'
Gelişmeler karşısında ilk önerim, 57 DEM milletvekilinin maaşının ve bu terör yuvasına ödenecek Hazine yardımının derhal kesilerek terörle mücadeleye ve şehit ailelerine aktarılmasıdır. İkinci önerim, teröre yardım ve yataklık yapan sözde milletvekillerin görüşülmeyi bekleyen dokunulmazlık dosyalarının karara bağlanarak bu haşaratların acilen mahkemeye çıkarılmasıdır. Üçüncü önerim, AYM statüsünün radikal şekilde ele alınarak yeniden yapılandırılması ya da bu mahkemenin kapatılmasıdır. Dördüncü önerim de TBMM'de kürsü dokunulmazlığı sınırlarının yeniden çizilmesidir. AYM'nin malum başkanı ve üyeleri şehit haberleri karşısında acaba ne hissetmişlerdir? Nasır tutmuş vicdanları biraz olsun sızlamış mıdır?"