Demirkıran, ayette yazmayan ifadeyi kullanıp Atatürk'e hakaret etti Ayasofya'nın tarihi konusunda ya

İmam Mustafa Demirkıran, ayette yazmayan ifadeyi kullanıp Atatürk'e hakaret ettiAyasofya'nın tarihi konusunda yalan söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da dinledi.

ABC Kritik / Serkut BOZKURT

Cuma günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Taksim Camisi'nin açılışının ardından Ayasofya Camii'ne gitti.  
'Örgün Eğitimle Birlikte Hafızlık Projesi' kapsamında hafızlıklarını tamamlayan 136 öğrenci, Erdoğan’ın da katılıdığı etkinlikte icazet aldı.

Programda Üsküdar Yıldırım Beyazıt Camii eski İmam Hatibi Mustafa Demirkan'ın Mustafa Kemal Atatürk'e isim vermeden lanet okudu. Ayrıca bu lanet okuma konusunda ayeti değiştirdi.
Demirkıran, Bakara ayetenini 114'üncü süresini okudu.

Diyanet İşleri Başkanlığının internet sitesinden alınmıştır

Bakara 114 meali:
"Allah’ın mescidlerinde O’nun adının anılmasına engel olan ve onların harap olması için çalışandan daha zalim kim olabilir? Aslında bunların oralara ancak korka korka girmeleri gerekir. Böyleleri için dünyada rezillik var, âhirette de onlar için büyük azap vardır."

Demirkıran ne dedi, ayeti nasıl çevirdi işte deşifresi:

Vemen azlemu mimmen mene’a mesâcida(A)llâhi en yużkera fîhâ-smuhu vese’â fî ḣarâbihâ

ve men: ve bir kimse, kişi
azlemu: daha zalim
mimmen (min men): ondan
menea: men etti, engelledi
mesâcide: mescidler
allâhi: Allah
en yuzkere: zikredilmek
fî hâ: orada
ismu-hu: onun ismi
ve seâ: ve gayret etti, çalıştı
fî harâbi-hâ: onun harap olması için

 

"Bu ve bu gibi mabedlerin mabed olarak kalması için inşa edilmiştir. Öyle bir zaman geldi ki bir asır gibi bir zaman içinde ezan ve namaz yasaklandı ve müze haline çevrildi.

‘onlardan daha zalim daha kafir kim olabilir...’

yarabbi bir daha bu zihniyetin bu milletin başına gelmesini mukadder buyurma...”

 

Üsküdar Yıldırım Beyazıt Camii eski İmam Hatibi Mustafa Demirkan;
1. Ayette yazmayan bir kelimeyi, yani 'kafir' kelimesini kullandı.
2. Ayeti değiştirerek Atatürk'e hakaret etmek için 'kafir' dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş da dinledi.  
'Örgün Eğitimle Birlikte Hafızlık Projesi'nde Bakar 114'ü bilmeyen yoktur.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş hiç  sesini çıkarmadı.

Hadis-i şeriflere göre:
Kur’an-ı kerimi kendi görüşüne göre tefsir eden kâfir olur.[Mek.Rabbani 234]

Kur’an’a ehliyeti olmadan mânâ veren, Cehennemde azap görecektir. [Tirmizî]

Ümmetime en çok tehlikeli olacak kimse, Kur’an-ı kerimi yersiz tevil edendir. [Taberani]

Ayeti kengi görüşüne göre tefsiri için Hazret-i Ebu Bekir ne demişti?
Kur’anı kendi görüşümle tefsire kalkarsam, beni hangi yer taşır, hangi gök gölgeler.

İslam âlimlerinin büyüklerinden ibni Hacer-i Mekki fetvası:
İslam âlimlerinin tefsirlerinden almayıp da, kendi anladığını ve kendi görüşlerini tefsir olarak yazan ehliyetsiz kimselerin tefsirlerini milletin önüne sürenlere mahkemeler mani olmalıdır! Böyle nakli esas almayan tefsirler bâtıldır, bozuktur. Bu tefsirleri milletin önüne süren din adamları sapıktır. Başkalarını da doğru yoldan saptırmaya çalışmaktadır. (Fetava-yı hadisiyye)

 

 

Ayasofya tarihi yalanı

Mustafa Demirkıran ayrıca; Öyle bir zaman geldi ki bir asır gibi bir zaman içinde ezan ve namaz yasaklandı ve müze haline çevrildi" diyor.

İşte bir asır önce Ayasofya Camii önü


Ayeti kendine göre tefsir eden Demirkıran, tarihi de çarpıtarak veriyor.
İstanbul, 16 Mart 1920'de İngiltere ve Fransa tarafından işgal edilmişti.
Fotoğraf 1921 yılında çekilmiş.
İngiliz üniformalı, Senegalli askerler ve İngiliz subaylar Ayasofya önünde, ellerinde silahlarla poz veriyor.

Bu fotoğraf da Ayasofya'dan hatta içinden.


İngilizler Ayasofya içinde, poz veriyor. Fotoğrafın üstüne de, Konstantinpolis diye not düşüyor.
İbadet yapılamıyor.

İstanbul'un işgali tam 4 yıl 10 ay 23 gün sürdü.
Ta ki, 6 Ekim 1923 yılına kadar. O tarihten sonra işgalciler İstanbul'u terk etti.
Ayrıca, Ayasofya, 1934 yılında müze oldu. O tarihe kadar camiiydi.

Bakanlar Kurulu'nun kararıyla 1935'te müze olarak kapılarını ziyarete açan Ayasofya'nın imam kadrosu ise korundu.

İbadete 1991'de açılan Ayasofya Müzesi Hünkar Kasrı'nda öğle ve ikindi namazları kılınırken, bu vakitlerin ezanları da Sultanahmet Camisi ile karşılıklı okundu.

“Geldikleri gibi giderler”

 

Atatürk öğle saatlerinde trenle İstanbul’a geldikten sonra, Haydarpaşa Garı’ndan bindiği ‘Kartal’ istimbotuyla Galata’ya doğru giderken, işgal donanmasının arasından geçer. Bu geçiş sırasında yaveri Cevad Abbas’ın ağladığını gören Mustafa Kemal Paşa, büyük kararlılıkla söylediği “Geldikleri gibi giderler” sözü, Kurtuluş Savaşı’nın ilk işaret fişeğini ateşler...

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.