Uğur Dündar’ın sunduğu ‘Demokrasi Arenası'nın bu haftaki konukları Gazeteci Yılmaz Özdil ve büyük tiyatro ustası Müjdat Gezen oldu. Programa esprili bir dille başlayan Müjdat Gezen, 'program boyunca suya sabuna dokunmayacağız' diyerek geçtiğimiz yıl yaşanılan olaylara göndermede bulundu.
Türkiye'nin en güvenilir kişisi Uğur Dündar'ın TELE1’de sunduğu ‘Demokrasi Arenası’ bu hafta yine çok konuşulacak.
Programa ülke sorunlarını mizahi oyunlarla topluma anlatan büyük tiyatro ustası Müjdat Gezen ve kitapları satış rekorları kıran Atatürk ve Cumhuriyet sevdalısı gazeteci yazar Yılmaz Özdil konuk oldu.
Müjdat Gezen, geçtiğimiz yıl Metin Akpınar ile katıldıkları Arena programının ardından haklarında açılan soruşturmaya değindi.
Gezen şunları söyledi;
* Ben de seni üzmek istemiyorum ne zaman böyle bir şey olsa onun için bu ikisini getirdim.
* Suya ve sabuna dikkatini çekiyorum.
* Bir kalıp sabun, bir de su.
* Yılmaz’a dedim ki ‘aman bunlara dokunmayalım.’
Programdan öne çıkan bölümler şöyle;
Uğur Dündar: Müjdat yanılmıyorsam bir yıl önceydi birlikte Kadıköy evlendirme dairesinde Metin Akpınar’ın da var olduğu bir canlı yayın yaptık. Program çok büyük ilgiyle izlendi çok büyük reyting aldı. Cuma akşamı yaptık programı, cumartesi pazar gelen tebrikleri kabul etmekle geçti ama pazartesi günü hepimizi şoke eden haberle güne başladık. O sabah erken saatlerde Müjdat Gezen ile büyük usta tiyatro sanatçısı Metin Akpınar’ı alıp anayasaya karşı işlenen suçlar bölümüne götürdüler ve tutuklanma istemiyle mahkemeye sevk ettiler.
Müjdat Gezen: Bu girişten sonra bu konuya girmeden önce bir şeye açıklık getireyim. Yılmaz ile benim Uğur’a karşı müşterek özelliğimiz var. İki defa kanal kapattırdık.
Dündar: RTÜK 8 hafta cezalandırdı. Öyle bir zamanlamayla cezalandırdı ki 31 Mart seçimlerine 9 hafta kala 8 hafta ceza verdiler.
İMAMOĞLU’NA ÇAĞRI
Uğur Dündar, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na çağrıda bulunarak Bakırköy Meydanı’na Tarık Akan Özgürlük Meydanı ismi verilmesini istedi.
Demokrasi Arenası | Yılmaz Özdil: Cumhurbaşkanımız kalır ama genel başkanı gidecek
YILMAZ ÖZDİL’DEN KANAL İSTANBUL TEPKİSİ
Kanal İstanbul ile ilgili konuşan Yılmaz Özdil, şu ifadeleri kullandı:
”Daha lüks kanal yapmak lazım, yani bir halk tipi gemiler için kanal yapmak lazım. Gemicikler oradan, tankerler buradan geçsin. Bu sadece gemi meselesi de değil. Mesela lüferler nereden, hamsiler nereden geçecek? Bunların adını koymak lazım.
ÇED raporunda bunların da olması lazım. Şimdi burası paralı bir yer, hamsi oradan nasıl geçsin? Buna nizam, intizam getirmek lazım. Yani gerçekten bence, Trakya’yı dörde bölmek gerekiyor.
Mesela bu şimdi olmayan bir şey, Karadeniz’i Marmara’ya bağlıyor. Sanki Karadeniz ile Marmara arasında bağlantı yok. Bence Bursa’dan İzmir’e bir tane daha açalım, Marmara ile Ege’yi de bağlayalım. Buna hemen körü körüne karşı çıkmamak lazım. Yani hemen karşı çıkmak, bunlar doğru değil.
‘BÜTÜN BOĞAZ MAHFOLACAKMIŞ’
‘Hz. Nuh’un cep telefonu var’ diyen bir bilim insanımız, ‘Karadeniz havaya uçacak’ dedi. Adam bunu bilimsel olarak anlattı. Karadeniz’in tabanında bir şey birikmiş, o havaya uçacak, bütün boğaz mahvolacakmış. Kanal İstanbul’u bu yüzden yapmamız lazımmış. Bundan daha güzel bir bilimsel izahat görmedim.
Sonra başka bir bilim insanı çıktı, ‘Tapınak Şovalyeleri’nin gemileri altın dolu’ dedi. O da mesela bunu anlattı. Denizde batan gemiyi bulmak için kanal yapmak, bu bilimsel bir açıklama. Bunlar varken, Ekrem İmamoğlu’nun bunlara karşı çıkması, gerçekten yadırgayıcı bir şey.
‘KATAR EMİRİNDEN DAHA MI İYİ BİLECEKSİNİZ?’
Siz Katar Emiri’nden daha mı iyi bileceksiniz? Katar Emiri’nden daha iyi biliyorsanız tank fabrikanızı neden satıyorsunuz? Milletin tank fabrikasını satıyorlar, milletin gıkı çıkmıyor. Katar’a İstanbul’u verse yeridir.
Ada yapacakmış. Gerek yok, bassın parayı alsın Büyükada’yı. Bu Kanal İstanbul değil, bu kaval İstanbul. Dünyada hiçbir millet toprağının satılmasına izin vermez.
‘BİR MİLLETİ MİLLET YAPAN KAVRAM ŞUURDUR’
Burnumuzun dibinde Yunanistan, adalarımızı aldı. Bodrum’da ayağını denize sokuyorsun, Yunan sahil güvenliğine çarpıyor. Bir milleti millet yapan kavram, ırk, din, ideoloji vesaire değildir, şuurdur.
Malı, mülkü satılan millet sesini çıkarmıyorsa Katar Emiri haklıdır. Ver parayı Türkiye’yi al. 250 bin dolara vatandaşlığımızı satıyorlar, yarın 50 bin dolara seni de satarlar.
2 bin 200 yıllık Türk Silahlı Kuvvetleri’ni ‘bas parayı geç’ noktasına getirdiler. 2 bin 200 yıllık asker-millet kavramını paraya endekslediler.
Sen bugün 35 bin liraya bedelli yaptırırsın, yarın adam 40 bin lira verir, silahı sana çevirtir. Suriye’den getirmişsin 3-4 çapulcuyu, kökten dinciyi, 2 bin liraya saldırtıyorsun Libya’da. Herif 2 bin 200 dolar verir sana saldırtır.
‘BİZ BU KADAR İNSANLIKTAN ÇIKACAK BİR MİLLET MİYDİK’
Milleti millet yapan değer şuurdur. Bu milletin Kuva-yi Milliye şuuru nereye gitti? Biz 18 senede bu kadar yok olacak, bu kadar değerlerini kaybedecek, bu kadar insanlıktan çıkacak bir millet miydik?
‘CUMHURBAŞKANIMIZ KALIR AMA AKP GENEL BAŞKANI GİDECEK’
Bakın bu Kanal İstanbul yapılır mı, yapılmaz mı? Müteahhitlik olarak yapılabilir, girersin patlatırsın. Bunu yapamazlar. Neden? AKP ilk seçimde gidecek. Bakın diyorum ya, kaval İstanbul. Bize kaval çalıyorlar. Bakın sayın Cumhurbaşkanımız kalır ama AKP genel başkanı gidecek. ”