Laodikya Antik Kenti'nde süren kazılarda, Hellenistik Dönem'e ait en erken kopyalardan olan renkli Skylla Grubu heykelleri keşfedildi. Prof. Dr. Celal Şimşek, bu önemli bulguların arkeoloji dünyasında büyük heyecan yarattığını ve eserlerin barok sanat stilini mükemmel şekilde yansıttığını belirtti.
Laodikya Antik Kenti'nde yapılan kazılarda önemli bir keşif yapıldı. Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Celal Şimşek, "Bulunan eser, arkeoloji dünyasında büyük heyecan yarattı ve şu ana kadar tespit edilen en erken Hellenistik Dönem kopyasıdır" dedi.
Laodikya'nın Batı Tiyatrosu alanında sürdürülen kazılarda, Yunan ve Roma mitolojisinde geçen tıp tanrısı Asklepios'un heykeli ile kızı Hygieia'nın başı bulunmuştu. Bu yıl yapılan kazılarda ayrıca renkli Skylla Grubu heykelleri de ortaya çıkarıldı. Eserlerin gün yüzüne çıkarılması arkeologları heyecanlandırdı. Skylla Grubu heykelleri, titiz bir çalışma ile yerlerinden çıkarıldı.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Türk arkeolojisinin en kapsamlı projelerinden biri olan 'Geleceğe Miras Laodikeia Projesi' devam ediyor. Sahne binasının restorasyon çalışmaları sırasında eşsiz ve renkli Skylla Grubu heykelleri ortaya çıktı. Bu heykeller, Hellenistik Dönem'in barok stilini yansıtan nadide eserlerdir. Kazılar ve Araştırmalar Dairesi Başkanlığı ve Laodikeia kazı ekibine teşekkür ederim" ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Celal Şimşek, kazı çalışmalarının Hellenistik Dönem'de M.Ö. 2. yüzyılda yapıldığını belirterek, "Laodikeia Batı Tiyatrosu'nda yapılan restorasyon çalışmalarında Skylla Grubu'nun parçaları bulundu. Bu heykeller, pagan inancının sona erdiği ve Hıristiyanlığın başladığı döneme tarihleniyor" dedi. Şimşek, Skylla Grubu heykellerinin, Hellenistik Dönem Barok stilinde Rodoslu heykeltıraşlar Athanadoros, Hagesandros ve Polydoros tarafından yapıldığını vurguladı. Ayrıca, bu heykellerin orijinal boyalarıyla günümüze kadar ulaştığını ve sanat kalitesi açısından özel bir yere sahip olduğunu söyledi. Skylla'nın elindeki gemi küreği, figürlerin yüz ifadeleri ve detaylı işçiliği dikkat çekici bir şekilde korunmuş durumda.