İZMİR Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Mehmet Alper Çankaya, "Depreme nerede yakalanacağımız belli değil. Kamusal alanlarda, beyazperde, tiyatro benzer biçimde toplu alanlarda da depreme maruz kalabiliriz. Bu sırada karşılaşabileceğimiz en büyük çekince; ürkü ve ezilme riskidir. Oturduğumuz iskemle yada koltuğun derhal yanında 'çök-kapan-tutun' hareketini uygulayabiliriz" dedi.
İKÇÜ Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Mehmet Alper Çankaya, toplumdaki zelzele farkındalığının arttığını ve zelzele özelinde afet farkındalık seminerlerine ilginin fazlalaştığını söylemiş oldu. Konuşmacı olarak iştirak ettiği seminerlerde çeşitli uyarılarda bulunan ve aynı zamanda yapı mühendisi olan Dr. Çankaya, "Afet öncesinde bizlere en yakın toplanma alanlarını tespit etmeliyiz. Deprem olduktan sonrasında o alanlarda güvenli bir şekilde toplanabiliriz. Deprem olmadan ilkin bu alanları, e-Devlet vasıtasıyla öğrenmemiz gerekir" dedi.
Deprem esnasında 'çök-kapan-tutun' yönteminin büyük önem taşıdığının altını çizen Dr. Çankaya, herkesin güvenli kabul ettiği alanlarda hayat üçgeni oluşturabileceğini söyledi. Çankaya, "Çamaşır ya da bulaşık makinelerinin önünde hayat üçgeni oluşturabiliriz. Bu eşyaların önünde çöküp, başımızı koruyarak depremin bitmesini beklemeliyiz. Hemen ardından binamızı hızlı bir şekilde tahliye edebiliriz. Deprem sırasında asansör ve merdivenlerin kullanılmaması gerekir. Binayı terk ettikten sonra toplanma alanlarına geçerek, yetkililerden gelecek direktifleri beklemeliyiz. Kesinlikle panik yapmamalıyız. Depreme nerede yakalanacağımız belli değil. Kamusal alanlarda, sinema, tiyatro gibi toplu alanlarda da depreme maruz kalabiliriz. Bu sırada karşılaşabileceğimiz en büyük tehlike; panik ve ezilme riskidir. Oturduğumuz sandalye veya koltuğun hemen yanında 'çök-kapan-tutun' hareketini uygulayabiliriz" diye konuştu.'KAPI EŞİKLERİ GÜVENLİ DEĞİL'Deprem farkındalığının 1999'daki Kocaeli depremiyle oluşmaya başladığını anlatan Dr. Çankaya, son depremin afet bilincini artırdığını belirtti. Gerekli önlemlerin alınması halinde can kaybını en aza indirmenin mümkün olduğunu kaydeden Çankaya, "30 Ekim 2020 depreminden sonra İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin başlattığı yapı stoku envanteri çalışması sürdürülüyor. Burada öncelikli alanlar belirlendi. Bayraklı tamamlandı, Bornova'da devam ediyor" dedi.
Dr. Çankaya, halkın içinde bulundukları yapı alanlarının yada zeminlerin güvenli olup olmadığını merak ettiğini altını çizdi. Çankaya, bu ilginin ümit vadedici olduğunu söyleyip, doğru malum yanlışlarla ilgili ise "Deprem esnasında kapı eşiklerinde durulması gerektiğiyle ilgili yanlış bir informasyon hakim. Kapı eşikleri de binanın öteki alanlarından daha güvenli değildir" diye konuştu.