Deprem uzmanlarından önemli uyarı geldi. Uzmanlara göre, bin yılda bir kırılması gereken Balıkesir Gökçeyazı fay segmentinin, 2 bin yıldır kırılmadı. Fay hattının her an kırlabileceği ifade eden AFAD'a göre fayın ayrıca imar haritalarına işlenerek haritanın güncellenmesi gerekiyor.
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Sismoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Osman Öncel, Türkiye'de deprem tehlike durumunun değiştiğini ve yenilenen 'deprem tehlike haritası'nın e-devlet üzerinden incelenebileceğini belirterek, özellikle gayrimenkul satın alacakların belirli bölgelere yakınlığına göre değil, bina zemininin sağlamlığına göre tercih yapmaları gerektiğini söyledi.
Büyük bir deprem üretme potansiyeline sahip
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkez (DAUM) Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, yaptıkları çalışmalar kapsamında, bin yılda bir kırılması gereken Balıkesir Gökçeyazı fay segmentinin, 2 bin yıldır kırılmadığına dikkat çekerek, "O fay her an kırılabilir çünkü kırılma zamanı geçmiş. Tehlikeli bir fay. Balıkesir’den geçen fay kırıldığında 6.5’ten daha büyük bir deprem üretme potansiyeline sahip. 7.2’ye kadar çıkabiliyor" açıklamalarında bulundu.
Normalde bin yılda bir kırılması gereken bir parça, 2 bin yıldır kırılmıyor
Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) ve Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) yürüttüğü Paleosismoloji Projesi kapsamında Balıkesir- Edremit fayı üzerinde de çalıştıklarını ifade eden Hasan Sözbilir, şunları söyledi:
"Çalışmalar kapsamında fayları keserek içine baktık ve bu fayın yaklaşık bin yılda bir kez yıkıcı deprem ürettiğini tespit ettik. Burada Gökçeyazı segmenti var. O segment 2 bin yıldır kırılmıyor. Normalde bin yılda bir kırılması gereken bir parça, 2 bin yıldır kırılmıyor.
O fay her an kırılabilir çünkü kırılma zamanı geçmiş. Tehlikeli bir fay. Balıkesir’den geçen fay kırıldığında 6.5’ten daha büyük bir deprem üretme potansiyeline sahip. 7.2’ye kadar çıkabiliyor. Bu da zarar verecek, can ve mal kaybına neden olacak. O fayın imar haritalarına işlenmesi gerekiyor. Ondan sonra zon boyunca yapılaşma kontrol edilecek."
Prof. Dr. Sözbilir, tabakadaki değişimleri ölçen bir sensörün geliştirilmesi halinde depremlerin tıpkı hava durumu gibi tahmin edebileceğini de sözlerine ekledi.