Depremde 69 kişinin yaşamını yitirdiği Hacı Ömer Apartmanı'nın davası 2 Ekim'de görülecek!

Kahramanmaraş'ta 69 kişinin hayatını kaybettiği Hacı Ömer Apartmanı'nın yıkılmasıyla ilgili 5 sanık, 2 Ekim'de hakim karşısına çıkacak. Depremde ablasını ve yeğenini kaybeden Nursel Tanrıverdi, bilirkişi raporuna tepki göstererek yeniden inceleme talep etti.

Kahramanmaraş’ta 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen büyük depremler sırasında çöken ve 69 kişinin hayatını kaybettiği Hacı Ömer Apartmanı’nın yıkılmasına ilişkin davada önemli bir gelişme yaşandı. Şazibey Mahallesi Haydar Aliyev Caddesi üzerinde bulunan 8 katlı apartmanın yıkılmasına neden olan ihmallerle ilgili yürütülen soruşturma sonucunda tutuksuz yargılanan 5 sanık, 2 Ekim’de hakim karşısına çıkacak. Sanıklar arasında apartmanın müteahhidi Tevfik Tepebaşı da yer alıyor.

BİNA YIKIMI VE SORUŞTURMANIN SEYRİ

6 Şubat’taki depremde ağır hasar alan ve kısa sürede yerle bir olan Hacı Ömer Apartmanı’nda, aralarında çocuklar ve yaşlıların da bulunduğu 69 kişi hayatını kaybetti, 4 kişi de yaralı olarak kurtarıldı. Felaketin ardından başlatılan soruşturma kapsamında, apartmanı inşa eden Başak Konut Yapı Kooperatifi’nin başkanı olan müteahhit Tevfik Tepebaşı, 5 Temmuz 2023’te tutuklandı. Ancak soruşturma ilerledikçe olayla ilgili hazırlanan bilirkişi raporunun mahkemeye sunulmasıyla Tepebaşı’nın tahliyesine karar verildi. Tahliye kararı, başta depremde yakınlarını kaybeden aileler olmak üzere kamuoyunda büyük tepkiyle karşılandı.

Soruşturma kapsamında toplanan deliller, fotoğraf, video ve belgeler, Konya Teknik Üniversitesi’ne gönderilerek nihai bilirkişi raporunun hazırlanması istendi. Beş kişilik bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 29 sayfalık bu raporda, binanın çöküşüne dair çeşitli teknik değerlendirmelere yer verildi.

BİLİRKİŞİ RAPORU: DEPREM YÜKÜ YÖNETMELİK ÜZERİNDE

Bilirkişi heyeti, 7.7 büyüklüğündeki depremin, yapının tasarım aşamasında geçerli olan yönetmelik koşullarının üzerinde bir yük oluşturduğunu belirtti. Rapora göre bina, yapıldığı dönemdeki deprem yönetmeliğine büyük ölçüde uygun şekilde projelendirilmişti. Ancak imalat aşamasında bazı malzeme ve detaylandırma hataları yapıldığı tespit edildi. Ayrıca, binanın yapıldığı zemine dair yeterli saha ve deneysel veri olmadığı kaydedildi. Ancak raporda, binanın tamamen projedeki hatalar nedeniyle çöktüğüne dair doğrudan bir sonuç çıkarılamayacağı vurgulandı. Bu bağlamda müteahhit, statik proje müellifi ve belediye proje kontrol biriminin tali kusurlu olduğu ifade edildi.

Raporun dosyaya girmesinden sonra, tutuklu müteahhit Tevfik Tepebaşı’nın tahliye talebi kabul edildi ve 5 Ocak 2024 tarihinde serbest bırakıldı. Bu gelişme, depremde yakınlarını kaybeden ailelerin büyük öfkesine yol açtı. Aileler, raporun eksik ve taraflı olduğu görüşünde birleşerek, adalet taleplerini dile getirdiler.

MAĞDURLARIN TEPKİSİ: "ADETA DEPREM SUÇLANIYOR"

Binada ablasını ve yeğenini kaybeden Nursel Tanrıverdi, bilirkişi raporunun yetersiz ve eksik olduğunu savunarak tepki gösterdi. Tanrıverdi, raporda neredeyse depremin suçlu olarak gösterildiğini ve olayda asıl sorumluların göz ardı edildiğini ifade etti. Deprem felaketinde Hacı Ömer Apartmanı'nın müteahhidi olduğunu öğrendikleri Tevfik Tepebaşı'nın, başka bir inşaat projesi olan Ebrar Siteleri'nden de sorumlu olduğunu belirten Tanrıverdi, bu durumun soruşturma sırasında ortaya çıktığını söyledi.

Tanrıverdi, bilirkişi raporunun Tevfik Tepebaşı'nın tahliyesine dayanak olarak gösterilmesinin, kendileri için büyük bir hayal kırıklığı olduğunu ifade etti. "Raporda, sorumluluğu üstlenen kimse yok; neredeyse deprem suçlanıyor. Biz buna itiraz ettik, tahliye kararına öfkelendik ve yeniden rapor talebinde bulunduk. Zemin hala duruyor, bir zemin etüdü yapılmadı. Zeminden örnek alınarak yeni bir inceleme yapılmasını istiyoruz" diyen Tanrıverdi, mücadelelerine devam edeceklerini vurguladı.

DAVADA 5 SANIK YARGILANACAK

Soruşturmasını tamamlayan Kahramanmaraş Cumhuriyet Savcılığı, Tevfik Tepebaşı ile birlikte Başak Konut Yapı Kooperatifi’nin yönetim kurulu üyeleri Çetin Kurt, Kemal Duyar, İsmet Koyuncular ve binanın yapımında görev alan Atilla Öz hakkında ‘bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma’ suçlamasıyla dava açtı. Sanıklar, 2 Ekim’de Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkacak. İddianamede, sanıkların 22,5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması isteniyor.

Depremde yakınlarını kaybedenler ise bu davada adaletin yerini bulması ve sorumluların cezalandırılması için mahkemenin hakkaniyetli bir karar vermesini bekliyor. Özellikle müteahhit Tevfik Tepebaşı ve diğer sanıkların yeniden tutuklanmasını talep eden mağdurlar, bilirkişi raporunun yeniden incelenmesi ve zemine dair eksik olan etütlerin yapılmasını istiyor.

"ADALET İSTİYORUZ"

Nursel Tanrıverdi, hem kişisel olarak hem de diğer mağdur aileler adına yaptığı açıklamalarda, adalet taleplerinin net olduğunu belirtti. "Bizim taleplerimiz çok açık. Katil müteahhit mi, inşaattan sorumlu olan Atilla Öz mü? Bu kişilerin sorumlu tutulmasını ve adalet önünde hesap vermelerini istiyoruz. Mücadelemizi sürdüreceğiz" diyen Tanrıverdi, davanın sadece kendileri için değil, depremde hayatını kaybeden herkes için önemli olduğunu vurguladı.

Hacı Ömer Apartmanı’nın yıkılmasına ilişkin bu dava, depremde ihmali olanların yargılandığı pek çok dava gibi büyük bir merakla bekleniyor. Mahkeme, 2 Ekim’deki duruşmada olayın tüm boyutlarını ele alarak, depremde hayatını kaybedenlerin yakınlarının adalet arayışına yanıt verecek kararları tartışmaya açacak.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.