Depremden 50 saat sonra, enkazı elleriyle kazarak kurtulan Pancar, "04.17'de deprem beni tavana vurdu, koltukların arasına düştüm. 50 saat kurtarılmayı bekledim. Ben çıktıktan 3 saat sonra ailemi de çıkardık. Binada 17 kişi hayatını kaybetti" dedi.
Pazarcık’ta 6 Şubat günü meydana gelen 7.7 büyüklüğündeki depremde Murat Pancar ve ailesinin yaşadığı Dulkadiroğlu ilçesi Bahçelievler Mahallesi'ndeki Buse Apartmanı yıkıldı. Murat Pancar ile eşi Birgül (40), kızları Mislina (20) ve Melike Pancar (19) enkaz altında kaldı. Murat Pancar, enkazda hava boşluğu bulup, depremin 50'nci saatinde kendi imkanlarıyla sağ çıktı, daha sonra da eşi ve 2 kızını yaralı kurtarıldı.
Yaşadığı süreci anlatan Murat Pancar, "Gece saat 03.30 da kalkıp mutfağa gittim. Ekmek arası bir şeyler yedim. Balkona çıktım. 04.17'de deprem beni tavana vurdu. Deprem beni tavana vurunca koltukların arasına düştüm. Orada 50 saat kurtarılmayı bekledim. Enkazın arasından hava boşluğu buldum. Orada Allah'a yalvardım. Enkazdan kendi imkanlarımla çıktım. Duvara vurunca bir boşluk oluştu. Ellerimle kazarak çıktım. Baktım ki herkes bağırıyor. 'Kurtarın, imdat' diye sesler vardı. Enkaz altında ailem de vardı. Bağırdım, çağırdım. Birileri ellerinde hiltiyle geldi. Ailemi banyo tarafından çıkardık. Ben çıktıktan 3 saat sonra ekiplerin yardımıyla ailemi de çıkardık" diye konuştu.
"17 yakınımı kaybettim"
Pancar şunları kaydetti:
"Bir kızımın kolu kırık. Diğer kızım ve eşimin sağlık durumu iyi. Kızımın hastanede tedavisi sürüyor. Yaşadığım binada 17 kişi hayatını kaybetti. Kurtulduktan sonra gönüllü olarak arkadaşlara yardım ettim. Ben enkaz altında olduğum sırada bakan gelmiş. Allah'a şükür çıktım. Vücudumda izler var. O anki ortam felaketti. Ben, 'gittik' dedim. Şu anda su sıkıntımız birinci planda. Arabada kalıyorum. Üzerimdekileri AFAD verdi. Lütfen Kahramanmaraş'ımıza sahip çıkılsın. Su, ayakkabı, giyecek, çadır gerekiyor. Depremde 17 yakınımı kaybettim. Yeğenim, amcalarım ve halam, hepsini kaybettik. Allah inşallah bir daha göstermez. Bu deprem değil, asrın felaketiydi"