Gerici işbirlikleriyle gündeme gelen Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), şimdi de Edirne İl Müftülüğü’yle masaya oturdu. Müftülük ile imzalanan “Dersimi Camide Yapıyorum” protokolü kapsamında küçük yaştaki öğrenciler ders saatinde camilere taşındı.
Vakıf ve derneklerle imzaladığı işbirliği anlaşmaları yargı kararlarıyla iptal edilen Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), eğitimde dinci uygulamaların önünü açan yeni bir işbirliği anlaşmasına daha imza attı.
Edirne İl Müftülüğü ile imzalanan, “Dersimi Camide Yapıyorum” protokolü kapsamında ildeki ilkokul ve ortaokul öğrencileri Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi için camilere götürüldü.
DERS CAMİDE İŞLENDİ
Protokol çerçevesinde ilk olarak Plevne İlkokulu ve Alper Yazoğlu Ortaokulu öğrencileri Selimiye Camii’ni ziyaret etti. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenleri öncülüğünde gerçekleşen ziyarette öğrenciler, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini camide işledi. Müftülüğün görevlendirdiği din görevlileri öğrencilere Selimi Camii hakkında bilgi verdi. Edirne Müftüsü Emrullah Üzüm’ün de ‘derse’ katıldığı ve öğrencilere, “Camilerin İslam’daki yeri” konulu konuşma yaptığı bildirildi.
Edirne Milli Eğitim Müdürlüğü ile Edirne Müftülüğü eğitim alanında ilk kez, “Dersimi Camide Yapıyorum” protokolü altında bir araya gelmedi. İki kurum arasında daha önce de “Okulöncesi Eğitimi Protokolü” imzalanmıştı. BirGün’ün de gündeme getirdiği protokolün tüm itirazlara karşın sürdürüldüğü öğrenildi. Sendikalarının da iptali için yargıya başvurduğu, “Okulöncesi Eğitimi Protokolü” kapsamında anaokulu ve anasınıfı öğrencilerine yönelik Kuran ve dini bilgiler eğitimler düzenlendiği öğrenildi. Protokol ile okulöncesi eğitim kurumlarındaki çocuklara Kuran kursları öğretim programının uygulanması kararlaştırılarak müftülüğün belirlediği kişilerin anaokullarında haftada 10 saate kadar dini eğitim vermesine olanak sağlandı.
‘ANAYASAL SUÇ’
Eğitim ve öğretim hizmetinin MEB tarafından yürütülebileceğini, denetim ve gözetim sorumluluğunun da Bakanlıkta olduğunu belirten mevzuatların Edirne Müftülüğü ile imzalanan protokolle ortadan kaldırıldığını söyleyen Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, protokole tepki gösterdi: “Eğitimin, ‘Eğitimci’ niteliği taşımayan kişilere teslim edilmesi Anayasal suçtur.”
Aydoğan, bilişsel ve psikolojik olarak soyut bilgileri kavramakta zorluk çekecek öğrencilere yönelik yürütülen bu tip çalışmaların çocuk hakkı ihlali olduğunu ifade etti.
İLGİ ÇEKMEK İÇİN PARA ÖDÜLÜNÜ KULLANIYORLAR
İstanbul’da Milli Eğitim Müdürlüğü eliyle iktidara yakın vakıflara teslim edilen okullar, neredeyse her gün yeni bir gerici etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Velilerin ve öğretmenlerin itirazlarına rağmen okullarda, yarışma ve keşif adı altında gerici vakıfların propagandası yapılıyor. Anadolu Gençlik Derneği, Milli Gençlik Vakfı, Cansuyu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin ortaokullardaki gerçekleştirecekleri etkinliklerin sonuncusu “Siyer-i Nebi” adlı etkinlik oldu. Yarışma için okullara, ‘’En Sevgili’’ başlıklı kitaplar, haftalar önce gönderildi. “Peygamber yaşamını örnek almaya” çağrılan çocuklar, din kültürü öğretmenlerince çalıştırıldıkları kitaplardan, 20 Nisan’da para ödüllü bir sınava girecek. Para ödülü çocukları çekmek için bir araç olarak kullanılırken, “kaşif grupları” ile tarihi, dünyayı, yarını keşfetmeye yardımcı olacakları vaadinde bulunuluyor.