İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Milli Düşünce Merkezi ile Milli Egemenlik Platformu'nu ziyaret etti.
Ziyaretin peşinden Milli Düşünce Derneği Genel Başkanı Hakan Paksoy ile açıklamalarda bulunan Dervişoğlu, ziyarette, Türkiye'nin temel meseleleri, bölgesel konular ve Türkiye'nin jeopolitik konumundan kaynaklı riskler üstünden verimli bir sohbet gerçekleştirdiklerini söyledi.
Türkiye'nin kurtuluşu, devletin var oluşu ve Türk milletinin, bulunduğu coğrafyada sonsuza dek yaşatılması için ilişkileri sıklaştıracaklarını belirten Dervişoğlu, buradan çıkan fikirleri Türk milletiyle buluşturacaklarını dile getirdi.
Paksoy da ziyaretinden dolayı Dervişoğlu'na teşekkür ederek, "Türkiye'nin içinde bulunduğu neredeyse ağır bunalım ortasında, Türk milletinin birliği, milli egemenliği, Türk vatanının bütünlüğünün tehdit altında olduğu hissedilen bir dönemde sizin ve arkadaşlarınızın varlığı Türk milletine bir parça da olsa ümit vermekte. Bu anlamda size ve yol arkadaşlarınıza başarılar diliyorum" diye konuştu.
Dervişoğlu, açıklamaların peşinden basın mensuplarının sorularını cevapladı.
Ahmet Özer'in tutuklanarak Esenyurt Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılmasına ilişkin soru üzerine Dervişoğlu, Özer ile ilgili ortalama 10 senedir süren bir tahkikattan bahsedildiğini belirterek, "Bu soruşturma bu kadar uzun sürmeseydi ve bu iddianamenin hazırlanması, yargı sürecinin başlaması, yargının kararını vermesi, belki zamanlama doğru olsaydı bu zamana kadar gerçekleştirilmiş olacak ve bugün bu kriz yaşanmamış olacaktı," ifadelerini kullandı.
"KAYYUMA NEREDE OLURSA OLSUN KARŞIYIM"
Dervişoğlu, Ahmet Özer'in yerine İçişleri Bakanlığınca yapılan görevlendirmeyle ilgili şunları kaydetti:
"Ben, kayyuma nerede olursa olsun karşıyım. Çünkü hukukun sonuna kadar uygulanması lazım. Eğer bir belediye başkanını hangi sebeple olursa olsun görevden alıyorsanız hukuk sizin yol göstericinizdir, kanunlara uyarak o sorunların aşılabilmesini temin edebilmek mümkündür. Kayyum Ankara'ya İstanbul'a taşınmamalı. Bunun siyaset zemininde tartışılması bizi farklı sonuçlara doğru götürür. Belediye meclisinin içinden bir meclis üyesinin seçimle belediye başkanlığı görevini sürdürebilmesi mümkünken kayyum meselesinin gündeme getirilmesi başka siyasi tartışmaları da gündemimize taşıyacaktır."