Türkiye’de 2025 Asgari Ücret Artışı: Deutsche Bank’tan Kritik Uyarı
Türkiye'de 2025 asgari ücret belirleme süreci, ülkenin iç siyaset ve ekonomi dengeleri açısından kritik bir dönemeç olarak değerlendiriliyor. Deutsche Bank analistleri, asgari ücret artışının yüzde 25-30 aralığında olması gerektiğini belirtti. Ancak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçmişte uyguladığı yüksek zamlar ve seçmen beklentileri, bu tahminlerin ötesinde bir artış olabileceği endişesini beraberinde getiriyor.
YABANCI YATIRIMCILAR DÜŞÜK ASGARİ ÜCRET ARTISINI TERCİH EDİYOR
Türkiye'de işgücünün üçte birinden fazlası asgari ücretle geçimini sağlıyor. Erdoğan, 2023 seçimlerinin ardından Maliye Bakanı Mehmet Şimşek liderliğinde piyasa dostu politikalara yönelen bir ekonomi ekibi kurdu. Şubat ayında Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan’ın nominal faiz oranlarını yüzde 50’ye çıkarması, yabancı yatırımcıların 2025 için Merkez Bankası’nın enflasyon hedeflerine daha yakın bir ücret artışı beklemelerine neden oldu.
2025’TE TEK ZAM OLMAK ÜZERE YÜZDE 25-30 ARASI ARTIRIM TAHMİNİ
Deutsche Bank analistleri Christian Wietoska ve Yiğit Onay, yıl sonu enflasyonunun yüzde 42, 2025 için ise yüzde 23 olacağını ve fiyat baskılarının 2024’te olduğu gibi 2025’te de azalacağını öngörüyor. Bu tahmin, 2025’te asgari ücrete tek bir zam yapılacağı varsayımıyla yüzde 25-30 arasında bir artışa işaret ediyor.
GÖRÜŞMELERDE SIRADANLIK VE GİZLİLİK
Görüşmeler hakkında bilgi sahibi olan kişiler, hükümete benzer bir mesaj iletildiğini ancak yüksek bir zam konusunda herhangi bir garanti verilmediğini belirtti. Görüşmelerin gizli olması nedeniyle isimlerinin açıklanmasını istemeyen kişiler, Türk hükümetinin de Bloomberg’e yorum yapmayı reddettiğini ifade etti.
"ENFLASYON BASKISINI AZALTMAK İÇİN YÜZDE 25’LİK ARTIŞ IDEAL"
Analistler, asgari ücret artışının Merkez Bankası’nın enflasyon tahminleriyle uyumlu tutulmasının yatırımcılara ülkenin enflasyonu kontrol altına alma konusundaki kararlılığını göstereceğini vurguladı. Erdoğan, geçmişte büyümeyi hızlandırmak için ucuz kredileri teşvik ederek fiyat baskılarını artırmıştı. Wietoska ve Onay, yüzde 30’un üzerindeki herhangi bir artışın, Merkez Bankası’nın enflasyon hedeflerine ulaşmasını zorlaştıracağını ve yüzde 25 civarındaki bir artışın, tüketicilerin alım gücünü desteklerken enflasyon üzerindeki baskıyı sınırlamak açısından ideal olacağını belirtti.