DEVA Partisi Milletvekili Elif Esen: Deprem Bölgesinde Kadınlar Savunmasız Bırakılıyor

DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Elif Esen, zelzele bölgesindeki bayanların yaşadıkları zorluklara dikkat çekerek, uzaklaştırma kararlarının konteyner yada çadır kentlerde sıhhatli bir şekilde uygulanması, kız evlatları ve bayanların güvenliğinin sağlanması önceliği bulunduğunu belirtti. Esen, zelzele bölgesinde hanıma yönelik sertlik vakalarına da vurgu yaparak, hanım dostu bir güvenlik modelin

Demokrasi ve Atılım (DEVA) partisi İstanbul Milletvekili Elif Esen, deprem bölgesindeki kadınların yaşadıkları zorluklara dikkat çekerek "Uzaklaştırma kararlarının konteyner veya çadır kentlerde sağlıklı bir şekilde uygulanması, kız çocukları ve kadınların güvenliğinin sağlanması önceliğimizdir. 6284 sayılı yasa etkisizleştirilmekte, tedbir kararları verilmemekte ya da çok kısa süreli olmakta, tedbir kararı için delil istenmekte, delil sunulsa dahi delil yetersizliği denilerek ret kararı verilmektedir. Kadınların boşanma sürecinde de sorunlar yaşanmakta, eşinden ayrı yaşayan ya da boşanma aşamasında olan kadınlara ayrı çadır sağlanmamaktadır. Depremzede kadın bölgede neredeyse kaderiyle baş başa bırakılmıştır. Bizim deprem bölgesinde kadın dostu bir güvenlik modeline acilen ihtiyacımız var ve bunu tesis etmediğimiz her gün, hepimiz ve tüm kadınlar için bir kara lekedir" dedi.

DEVA Partili Elif Esen, bugün TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, deprem bölgesinde yaşayan kadınların adli sıkıntılar başta olmak üzere yaşadıkları zorluklara dikkat çekti.

Esen basın toplantısında özetle şunları söyledi:

"BOŞ EVLERE BİLE FATURALAR GÖNDERİLMEKTEDİR"

"Eğer depremzede kadınlar şubat ayında yaşadıkları büyük travmanın ardından güvenliklerinin aylardır yeterli düzeyde sağlanmaması sonucu yeni travmalar yaşıyorsa, şiddete maruz kalıyorsa burada ciddi bir devlet zafiyeti var demektir. Ciddi bir savunmasızlık ve insan hakkı kaybı var demektir. Evleri az hasarlı göründüğünden çadır kentlerde yer verilmeyen bir kısım vatandaşlar, evlerinde elektrik ve su olmadan yaşam mücadelesi vermek zorunda kalmaktadır. Elektrik ve suyu bulunan evlerdeki depremzedelerin ise faturalarının 3 ay devlet tarafından karşılanacağının belirtilmesine rağmen boş olan evlere bile faturalar gönderilmektedir.

"AFAD YARDIMLARI MÜLKİYET HAKKI KADINDA OLSA BİLE ERKEKLERE VERİLMEKTEDİR"

Ailelerde erkekler olsa ve çalışmasalar bile yardım kuyruklarında kadınlar beklemektedir. AFAD yardımları, aileleri baz almakta ancak taşınmazın mülkiyet hakkı kadında olsa bile yardımlar genelde erkeklere verilmektedir. Yalnız yaşayan kadınlar barınma ortamlarına erişmekte zorlanmaktadır."

Esen, deprem bölgesinde uyuşturucu kullanımının ve bireysel silahlanmanın da artığını ifade etti. Esen, deprem bölgesinde kadına yönelik şiddet olaylarına da vurgu yapan Esen şöyle konuştu:

"Mağdur kadınların adalete erişimi için hızlı çözümler üretilmelidir. Kadına karşı şiddet ise deprem bölgesinde ciddi bir tehdit olmaya devam etmektedir. Konteyner ve çadır kentlerde yaşayan kadınların güvenliklerini sağlamak için alınan önlemlerin ve 6284 sayılı yasa çerçevesinde alınan koruyucu ve önleyici tedbirlerin nasıl uygulandığı son derece önem arz etmektedir.

"6284 SAYILI YASA ETKİSİZLEŞTİRİLMEKTEDİR"

Uzaklaştırma kararlarının konteyner veya çadır kentlerde sağlıklı bir şekilde uygulanması, kız çocukları ve kadınların güvenliğinin sağlanması önceliğimizdir. Bölgedeki hukukçuların ifadesiyle; '6284 var ama uygulanmıyor'. 6284 sayılı yasa etkisizleştirilmekte, tedbir kararları verilmemekte ya da çok kısa süreli olmakta, tedbir kararı için delil istenmekte, delil sunulsa dahi delil yetersizliği denilerek ret kararları verilmektedir. İstanbul Sözleşmesi'nden çıkıldıktan sonra bu yasaya göre yapılan başvurularda ret kararlarının arttığı net bir şekilde görülmektedir. Kararlar ikametgahlar değişikliği sebebi ile belirsizlik sürdüğü için tebliğ edilememekte, kadınlara güvenli yer sağlanamamaktadır. Aile mahkemeleri uzaktan çalıştığı için kararlar gecikmektedir.

"KADIN DOSTU BİR GÜVENLİK MODELİNE İHTİYACIMIZ VAR"

Deprem bölgesinde bulunanların lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakalarının tahsilatında herhangi bir aksama veya gecikme yaşanmasının önüne geçilmeli, bu eylemin yaptırımsız kalmasının önüne geçilerek kadın ve çocukların güvenliği sağlanmalı şiddetten ve ölümden korunmaları sağlanmalıdır. Kadınların boşanma sürecinde de sorunlar yaşanmakta, eşinden ayrı yaşayan ya da boşanma aşamasında olan kadınlara ayrı çadır sağlanmamaktadır. Depremzede kadın bölgede neredeyse kaderiyle baş başa bırakılmıştır. Bizim deprem bölgesinde kadın dostu bir güvenlik modeline acilen ihtiyacımız var ve bunu tesis etmediğimiz her gün, hepimiz ve tüm kadınlar için bir kara lekedir. DEVA Partisi olarak depremzede kadınların kendilerini güvenli hissedecekleri ve ikinci, üçüncü, dördüncü travmalar yaşamayacakları bir yaşam standardı talep ediyoruz. Kadına yönelik şiddet, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik her türlü zararlı uygulama sona erdirilmelidir."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.