MHP Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt, Bahçeli'nin makam odasında 17.25’e sabitlenmiş olan saattin hala durduğunu söyleyerek, “17-25 Aralık’ta Milliyetçi Hareket Partisi’nin durduğu nokta sabittir. Bundan da sayın Devlet Bahçeli hiçbir rahatsızlık hissetmemiştir” dedi. Enginyurt, FETÖ'nün darbe girişimi hakkında da, "Kandırıldık, yanıltıldık demedik hiçbir zaman" ifadesini kullandı.
Enginyurt “Devlet Bahçeli’nin makam odasında 17.25’te durmuş bir saat vardı. O saatin durması darbe girişimini cesaretlendirmiş olabilir mi?” sorusuna yanıt verdi.
“BİZ HİÇBİR ZAMAN KANDIRILDIK DEMEDİK”
Cemal Enginyurt, Independent Türkçe’den Can Bursalı’nın sorularını yanıtladı:
“FETÖ’cüler, 17-25 Aralık’taki darbe girişimini, toplumun AK Parti dışındaki kesimlerini arkasına alabilmek için yaptı. 17-25 Aralık’ta Milliyetçi Hareket Partisi’nin durduğu nokta sabittir. Bundan da sayın Devlet Bahçeli hiçbir rahatsızlık hissetmemiştir. Kandırıldık, yanıltıldık demedik hiçbir zaman. Ortaya çıkan tapeler ve ortaklıkların neticesinde, sayın Genel Başkanımız 4 bakanın Yüce Divan’da yargılanmasını, suçsuzlarsa aklanıp gelmelerini istedi. O saatin 17.25’te durmasının sebebi budur.”
"MHP, 4 BAKANIN YARGILANMASINI SUÇSUZLARSA BERAAT ETSİN DİYE İSTEDİ"
MHP 17-25 Aralık soruşturmalarında adı geçen 4 bakanın Yüce Divan’da yargılanmalarını istemişti. Enginyurt bu talebin devam edip etmediğine ilişkin soruya şu yanıtı verdi:
“MHP, 4 bakanın yargılanmasını suçsuzlarsa beraat etsinler diye istedi. Milliyetçi Hareket Partisi, kendi bakanı Koray Aydın’ın Yüce Divan’da yargılanmasından imtina etmedi. Koray Aydın Yüce Divan’da yargılanıp beraat ettikten sonra sayın Devlet Bahçeli Koray Aydın’ı 7 Haziran 2015’teki seçimlerden sonra Meclis Başkanvekilliği ile onurlandırdı. Sayın Bahçeli aynı şekilde 4 bakanın beraat etmeleri halinde istedikleri makama gelme imkanları olduğunu gösterdi. Daha sonraki süreçte 15 Temmuz olduğu için ve 17-25 Aralık’ın da önüne geçtiği için, 4 bakanın yargılanması konusunda ısrar edip ülkenin birliğe ve beraberliğe ihtiyacı olduğu dönemde bizim sizinle kavgamız var demek yerine birlik ve beraberliği tercih ettik.”