Devlet kurumları bile birbirine güvenmiyor, "Cem Garipoğlu'nun DNA raporuna kim güvenir?"

Beyoğlu'ndaki bir olay, toplumun adalet sistemine olan güvenini zedeleyen bir başka örnek olarak öne çıktı. Bir kadını taciz eden iki kişinin yakalanıp serbest bırakılmaları, sosyal medyada büyük tepkilere yol açtı.

Ülkemizde son zamanlarda yaşanan olaylar, devlet kurumlarına olan güveni sarsmaya devam ediyor. Cem Garipoğlu'nun gerçekten ölüp ölmediğini belirlemek amacıyla mezarının açılması ve Beyoğlu'nda bir kadına saldıran iki kişinin serbest bırakıldıktan sonra sosyal medya tepkileri üzerine yeniden gözaltına alınması gibi durumlar, toplumun ve kurumların birbirlerine olan güvenini zedeledi. Ceza profesörü Adem Sözüer, Münevver Karabulut cinayetiyle ilgili mezar açma kararını değerlendirerek, "On yıl sonra çıkmayan kefen, Adalet Bakanlığı'nın kurumlarına giydirilmiştir" dedi.

"DNA İNCELEMESİNE KİM İNANIR?"

Cem Garipoğlu’na yönelik yapılan Feth-i Kabir kararı hakkında değerlendirmede bulunan Sözüer, "Toplumda ceza adaletine güven kökünden sarsıldı, adalet sistemi diri diri gömüldü’ dedi ve ekledi: Bakanlık bir çok kamu görevlisini, intihar etmeyen kişiyi cezaevinden kaçırma fiilinin olağan şüphelisi haline getirdi. Adli Tıp’ın otopsisine güvenilmedi ve mezar açıldı. Peki şimdi kurumun yapacağı DNA incelemesine kim güvenir?" diye konuştu.

Beyoğlu'nda meydana gelen bir olay, toplumun adalet sistemine olan güvenini sarsan bir diğer örnek oldu. Bir kadını taciz eden iki kişinin yakalanmasının ardından serbest bırakılmaları, sosyal medyada büyük tepki çekti. Bu tepkiler üzerine iki kişi tekrar gözaltına alınıp cezaevine gönderildi. Kararın sosyal medya tepkilerine göre değişmesi, adalet sistemine duyulan güven konusunda tartışmaları yeniden gündeme getirdi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.