ABC Gazetesi
Askeri Casusluk soruşturmasında tutuklanıp tahliye olduktan sonra askerlikten ayrılan Jandarma Kurmay Albay Eray Güçlüer, TSK'daki FETÖ yapılanması hakkında AKP iktidarının sorumluluğundan hiç bahsetmeden eski genelkurmay başkanlarını suçlayınca Didem Arslan Yılmaz'dan ummadığı bir tepki gördü.
Darbe Komisyonuna bilgi veren eski genelkurmay başkanlarının FETÖ konusunda hükümetin gerekli adımları atmadığı şeklindeki açıklamalarına tepki gösteren ASAM Terör Uzmanı ve emekli Jandarma Kurmay Albay Doktor Eray Güçlüer, komutanların kendi üzerinlerine düşen görevleri yerine getirmediklerini savundu.
YILMAZ: BAŞBUĞ DİRENSEYDİ NE OLURDU?
Güçlüer'in TSK'daki FETÖ yapılanması hakkında AKP iktidarını hiç eleştirmeden askerleri suçlaması üzerine Didem Arslan Yılmaz, "Peki size somut olarak soruyorum. Kozmik Oda'ya girileceği sırada İlker Başbuğ direnseydi ne olurdu?" diye sordu. Güçlüer ise yine Başbuğ'u suçlayarak "Siyasi iktidar ikna edilememiş demek ki" dedi. Yılmaz ise bunun üzerine "Ama o günlerdeki siyasi iklimi hatırlıyoruz. Taraf'ta atılan başlıkları hatırlıyoruz. Sayın Başbuğ dönemin Başbakanına gitmiş ve 'Buraya girilmesi ülke güvenliği açısından tehlike arz ediyor' demiş. Ancak Başbakan (Tayyip Erdoğan) 'Hukukun gereği yapılacak' demiş. Başbuğ buna rağmen ne yapabilirdi." diyerek sorusunu tekrarladı.
"ASKER DEMOKRASİNİN DIŞINA ÇIKABİLİR Mİ?"
Güçlüer ise bunun üzerine "Eğer oraya girilmesi devletin güvenliği açısından çok önemliyse, gerekirse insan kendini de feda etmeli. Biz askerler bunun için yetiştiriliriz" dedi. Bunun üzerine Didem Arslan Yılmaz "Siz şunu mu söylüyorsunuz; Asker o zaman devletin güvenliği için gerekirse demokrasiyi dinlemeden gereken her şeyi yapabilmeli mi?" diye sordu.
AKP'yi kollayan yorumlar yapan Güçlüer, moderatörün sorusu üzerine yaptığı yorumun askeri müdahaleleri haklı çıkartan bir yorum olduğunu anlayarak çark etmeye çalıştı.
İşte Habertürk spikerinin ekranların değişmez stratejistini zor duruma düşürdüğü o anlar:
">