DİLAN POLAT: "REYTİNG UĞRUNA MASUMİYET KARİNESİ YOK EDİLDİ"
Dilan Polat, eşiyle birlikte 40 yıl hapis cezası talebiyle yargılandıkları süreçte yaşadıkları linç kampanyası ve sosyal medyanın adalet üzerindeki etkisi hakkında ilk kez konuştu. Sabah Gazetesi'nden Tuba Kalçık’a verdiği röportajda, suçlamaların asılsız olduğunu ve kamuoyunun yanlış yönlendirildiğini vurgulayan Polat, sosyal medyanın "reyting ve etkileşim avcılığına" kurban gittiklerini ifade etti.
"SUÇLAMALAR GERÇEK DIŞI, SESİMİZİ DUYURAMADIK"
Dilan Polat, linç kampanyasının başlamasıyla birlikte seslerini duyuramadıklarını söyledi. Polat, "Linç furyası sonrası sesimizi duyuramadık. Ama suçlamaların gerçek olmadığı ortaya çıktı" dedi. Suçlamalar karşısında kanıt sunulmadan kamuoyunun yanlış bilgilendirildiğini belirten Polat, medyanın reyting uğruna olayları çarpıttığını savundu.
"SOSYAL MEDYA ETKİLEŞİM İÇİN OPERASYON AYGITINA DÖNÜŞTÜ"
Polat, sosyal medyanın sınır tanımadan reyting ve etkileşim peşinde koştuğunu vurguladı. "Hiçbir kuralın olmadığı sosyal medya mecraları, reyting ve etkileşim arzusuyla büyük bir operasyon aygıtına dönüştü. Adalet, etkileşim avcılığına kurban edilmiştir" diye konuşan Polat, bu sürecin ailelerini derinden etkilediğini belirtti.
"KAMUOYUNDA BİR LİNÇ FURYASI BAŞLADI"
Sosyal medyada ortaya atılan iddiaların hızla yayıldığını ve kimsenin kanıt aramadan bu iddialara inandığını söyleyen Polat, "Her gün yeni bir iddia ortaya atılırken dikkat kesilenler, şimdi lehimize olan kanıtları, çürütülen iddiaları görmezden geliyor. Kamuoyu aylarca ortada bir kanıt olmadan yanlış yönlendirildi" dedi. Polat, henüz iddianame bile hazırlanmamışken kara para ve bahis iddialarının ortaya atıldığını, ancak bunların hiçbir belgesinin olmadığını vurguladı.
"MASUMİYET KARİNESİ REYTİNG UĞRUNA YOK EDİLDİ"
Dilan Polat, masumiyet karinesinin göz ardı edilmesinden şikayet etti. "Soruşturmada gizlilik kararı vardı, bilgi sahibi değilken, ellerinde kanıt olmadan bizi etkileşime kurban ettiler" diyen Polat, kamuoyunda birçok kişinin bu süreçte sunulan haberlere inandığını söyledi. Polat, yapılan haberlerin kasıtlı olarak olumsuz bir algı yaratmak için çarpıtıldığını öne sürdü.
"TOPLUMUN DUYARLI NOKTALARINI GÖZ ARDI ETTİM"
Cezaevindeki günlerinde kendisiyle yüzleştiğini belirten Polat, bazı paylaşımlarının toplumda yanlış anlaşıldığını kabul etti. "İşimin en önemli kısmı sosyal medyada içerik üretmek. Bu çerçevede yaptığım paylaşımlar, toplumun gözünde yanlış lanse edildi" diyen Polat, yaptığı gösterişli içeriklerin ekonomik sıkıntılar yaşayan insanlar arasında olumsuz tepkiler aldığını fark ettiğini söyledi. Bu tarz paylaşımları tekrarlamayı düşünmediğini belirten Polat, bundan sonra daha duyarlı ve olumlu içerikler paylaşmaya özen göstereceğini dile getirdi.
"DOLARLAR SAHTE, PAYLAŞIMLAR KASTEN ÇARPITILDI"
Polat, sosyal medyada dolarlarla yaptığı paylaşımlar ve gösterişli yaşam tarzının kasıtlı olarak kötü gösterildiğini ifade etti. "Dünyada başına ilk dolar takan ben değilim, kocasından güller alan ilk kadın da değilim. Üstelik o dolarlar sahteydi" diyen Polat, bu paylaşımların topluma karşı bilinçli bir şekilde çarpıtıldığını ve kötü niyetle gösterildiğini savundu.
Son olarak, Polat toplumun hassasiyetlerine daha dikkat edeceğini ve sosyal medya içeriklerinde daha özenli davranacağını vurguladı.