Soruşturmayı en başından beri yakından takip eden Ağırel, iddianame ve MASAK raporuna vurgu yaparak, "Tahliye edilmemelerine şaşırırdık" dedi.
1.2 MİLYAR VERGİ KAÇIRILDI
Ağırel, davanın başlangıcında hazırlanan ön raporda çeşitli şüphelere dikkat çekildiğini belirtti ve şu ifadeleri kullandı: "Rapor, bu paraların kaynağının sanal bahis veya kayıt dışı kara para olduğunu öne sürdü. Ancak dava süreç içinde magazinleştirildi. İddianame düzenlendi, MASAK raporu sunuldu ve sanal bahisle ilgili gizli bir tanık ile birlikte toplamda dört tanık bulundu. Sanıkların vergi kaçırma ve örgütlü suçlardan yargılanmaları gerektiği ortaya konuldu." Ağırel, MASAK raporunda, Polat şirketlerine ait 1.2 milyar liralık vergi kaçırma suçuna dikkat çekti ve aile şirketlerine kesilen toplamda 670 milyon TL'lik sahte faturalarla kayıt dışı 400 milyon TL’nin varlığını belirtti.
MASAK: "ÖRGÜT YOK"
Ağırel’in anlattıklarına göre, MASAK raporunda, Polatların bir sistem kurarak vergisiz kazanç sağladıkları tespit edilmesine rağmen örgütlü bir yapının olmadığına vurgu yapıldı. MASAK, aile şirketinin yeterince kurumsallaşamadığını ve bu nedenle bir örgüt yapısının oluşmadığını belirtti. Ağırel, bir çaycının günde 276 kez sabun siparişi vermesi gibi tuhaf detayların da raporda yer aldığını belirterek, sahte faturalarla tahsilatların yapıldığını aktardı.
GÖSTERİŞ DEVAM EDİYOR
Ağırel, bu süreçteki en büyük sorunun "görgüsüzlük" olduğunu dile getirdi ve ekledi: "1.2 milyar lira kayıt dışı paraya rağmen, toplum bunu kanıksıyor. İnsanlar para kaçırmanın cezasının az olduğunu düşündükçe bu tavır devam ediyor. Hırsızlığın normalleştirildiği bir dönemden geçiyoruz."