Sedat Peker'i 20 yıldır tanıdığını söyleyen Abdurrahman Dilipak sosyal medya hesabından iktidara ve Adalet Bakanlığı'na çağrıda bulundu.
Sedat Peker'in suç örgütü lideri, mayfa dahi olsa iddialarının titizlikle araştırıp, soruşturulmasını istedi.
Dilipak şunları yazdı:
"Şimdi asıl görev Adalet Bakanına düşüyor. Bakan iman eden biri. Bilir ki, sadece yaptıklarında değil, yapması gerekenleri yapmadığı için de hesaba çekileceği bir gün var. En büyük sorumluluk bugün ona aid. Hak yolda yürüdüğü sürece Allah yardımcısı olacaktır. Değilse!?
Ben hiç bir iddianın iddiacısı değilim. Ve kimsenin kefili de değilim. Herkesin haklı ve haksız olduğu yerler ve yönler var. Bu işler derin çevrelerin kendi iç hesaplaşması ve kimsenin yanında ya da karşısında da değilimim, olamam. Fatihayı günde 40 kez okuyanlar ölçüyü bilir.
Bu fitne ateşi herkesi yakacak. Pekerin yeni olarak söylediği hemen hiç bir şey yok. Hepsi duyulan, konuşulan konular. Konuşulanlar bunlardan ibaret de değil. Neden bu işlerin üstü örtülür. İşte bir gün bunlar topluca patlatılır.
Bu işlerin başlangıcında bir takım derin güçler de olabilir, bu işin taraflarını birbirine düşürmek için, öyle olmasa bile, bunlar bugün bir şekilde ortaya döküldü, o iç ve dış mihraklar bu olayları aynı ülkenin çocuklarını birbirine kırdırmak için kullanacaklar
Yetmeyecek, dünyayı başımıza bela edecekler. Türkiyenin imajı yerle bir. Uyuşturucu, yolsuzluk batağına batmış bir ülke imajı üretildi.
Bu rezalette, tartışmanın tüm taraflarının payı var. Sapla saman birbirine karıştı. Gerçek herkes için en iyi olandır.
Birbirini suçlayan tarafların taraftarı olmak, bizi barışa ve adalete götürmez. Gelin adil şahidler olalım, yüzümüzü Hakka dönelim. Tevbe edelim, zalimlere yardım etmeyelim, haksızlıkların üstünü örtmeyelim, lanetleniriz ve ateş sonunda bize de dokunur."
Her iddia titizlikle soruşturmalı. İddia sahibi de iddiasını isbatla mükelleftir. Suçun şahsiliği esastır. Kim kime yardım ve yataklık ediyorsa, kim kimle ise birlikte hesaba çekileceklerini unutmamalıdırlar.
Hepimiz kaçtığımızı sandığımız şeye doğru koşuyoruz aslında. TEK GERÇEK var: İMTİHAN OLUYORUZ!.. Din gününde defteri sağ taraftan verilecek olanlardan olmak isteyenler işlerine ve sözlerine dikkat etsinler.
Bu saatten sonra bu işlerin üstü örtülürse, yarın yine gündem olur. İçeride ve dışarıda birileri bu yarayı kaşır duru. Bu adamlar yurt içinde olmasa bile dışında operasyon yer, yabancı örgütlerin kucağına düşer, mallarına el konur. Ülke olarak sorgulanırız.
Sonra içimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden bütün bir toplum zarar görecek.. Keşke kendilerini aklama çabasından önce yüzlerini Hakka dönseler.
Bakın, bu saatten sonra bu olayın üstünün örtülmesi değil, gerçeğin adil bir şekilde ortaya çıkartılması ve ve suçluların cezalandırılması gerek. Bu zamana kadar niye ertelendi. Bunun bedelini bütün ülke halkı ödeyecek.Bu ülkeyi sevenler kendilerini değil Hakkı savunsunlar.
Tamam, suç örgütü lideri, mafya. Peki böyle birinin bu sözleri niçin toplumda bu kadar yankı buluyor. Buna karşı devletin imkanları ve mediaları var. Aslında söylenenler büyük ölçüde herkesin bildiği bir sıra dönüşen iddialar, bunlar iftira da olabilir.