Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, bugünkü köşesini yine kenevir övgüsüne ayırdı. “Batılılar, bu süreçte daha fazla oksijen için her yere kenevir ekiyorlar, daha fazla ekecekler. Çünkü kenevir ormandan 7 kat daha fazla oksijen üretiyor ve orman en az on yılda erişkin olurken, kenevir 4 ayda olgunlaşıyor. Kenevir hem toprağı, hem havayı temizlerken, aynı zamanda en fazla radyasyon emen bir bitki” diyen Dilipak, Türkiye’de kenevir ekiminin çok sınırlı olmasından yakındı. Dilipak, kenevirin aynı zamanda bir kanser ilacı olduğunu iddia etti. “THC ve CBD üretimi Türkiye’de özellikle yasak” diyen Yeni Akit yazarı şöyle devam etti:
‘ASLINDA İKİ TİP KENEVİR YOK’
“Endüstriyel kenevire sınırlı bir şekilde izin verilirken, tıbbi kenevir yasak. Güya endüstriyel kenevir serbest. Aslında böyle 2 tip kenevir yok. Kenevirin geni ile oynanıp, THC ve CBD oranı düşük türlerine endüstriyel kenevir diyorlar. En değerli kısmını da imha mecburiyeti getiriyorlar. Uyuşturucu bahane! Tiner, aseton da uyuşturucu olarak kullanılabiliyor, niye onlar yasak değil? Bu hangi akıl.” Koronavirüsün ise evde kalmak, maske takmak ve fiziki mesafe uygulamakla çözülecek bir problem olmadığını öne süren Dilipak, kenevirin gribinde ilacı olduğunu savunarak şu ifadeleri kullandı:
‘SABUNLA ÇÖZÜLECEK HADİSE DEĞİL’
“CoVID Pandemisi” ile mücadele ettiklerini söylüyorlar, “Korku Pandemisi” üretiyorlar. “Korku Pandemisi” CoVID’den daha fazla can kaybına ve ekonomik kayba sebeb oluyor. Bu iş öyle evde kal, maske tak, fiziki mesafe, kolonya, sabunla çözülecek hadise değil. Bir yandan mutasyondan söz ediyorsunuz, öte yandan aşıdan! Grib’in aşısı bir illüzyon. Bir yandan hasta ediyor, öte yandan ilacı olan keneviri engelliyor, bir yandan da ilaç aradığınızı söylüyorsunuz!”