Geçtiğimiz günlerde Düzce T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan kardeşini ziyarete giden Gülseren Yıldırım cezaevinde yaşananları anlattı. Hücre cezası verildiğini belirten Yıldırım, gerekçe olarak ise idarenin kontrolü altında koğuşlara girebilen kâğıt ve kalemin bulunmasının gösterildiğini belirtti.
'DİŞ TELİ' İŞKENCESİ
Yıldırım kardeşinin ve arkadaşlarının odalarının önündeki avluya çıkmak dışında başka haklarını kullanamadıklarını belirterek, “Revire çıkarmıyorlar. Hastane onlar için hayal oldu. İşkenceden dolayı öksüren ve göğsü ağrıyanların talepleri reddediliyor. Kardeşimin arkadaşı Muhammet Koçyiğit’inde dişlerindeki tel tedavi süresi dolmasına rağmen bir yıldır hastaneye götürülmediği için çıkartılmamış. En son talebinde hastaneye götürmüşler. Doktor kelepçeli halde tellerini çıkartmak istemiş. Muhammet kabul etmediği için telleri çıkarılmadan geri getirilmiş. İşkenceden sonra teller ağzını parçalamış. Revirdeki doktor çıkarmış” diye konuştu.
Telefonda tekmil dayatıldığına değinen Yıldırım, “Telefon görüşmelerinde konuşmaya başlamadan önce adını, soyadını, işlediği suçu ve kiminle görüşeceğini telefonda söylemeleri isteniyor. Aynı şekilde benim de kendimi tanıtıp ondan sonra konuşmam gerekiyor. Bunlar yapılmadığı takdirde telefon kesiliyor. Buna karşı çıktıkları için işkenceye maruz kaldılar” dedi. Yıldırım şöyle devam etti, “Hiçbir sosyal faaliyete alınmıyorlar. Yemekler onlara özel kötü çıkıyor. Tek öğlen öğününü yiyorlarmış. Kardeşimin bir deri bir kemik kaldığını görüyorum. Açlık grevinde değiller. Gelen mektuplara cevap yazıyorlarmış ama mektupları göndermiyorlar. Hepsinin 3 ay iletişim, 6 ay görüş cezası var ama henüz onaylanmadı. Ona karşın böyle. Bu işkenceler, dayatmalara karşı çıkmayan cezaevi müdüründen şikâyetçi olacağım. Hücrede olan adamın neyinden korkuyor. Peşini bırakmayacağım. Biz alışmayacağız.”