Hastaneye kaldırılan Sönmez, 3 gün sonra, oksijen azlığına bağlı çoklu organ yetmezliği sebebiyle yaşamını kaybetti. Aile, oğullarının diş kliniğindeki ihmaller sebebiyle öldüğünü öne sürerken, İl Sağlık Müdürlüğü olayla ilgili inceleme, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı ise soruşturma başlattı.
Bursa'da yaşayan Elena ve Aydın Sönmez çifti, tek çocukları olan Deniz Sönmez'i, diş ağrısı şikayetiyle 10 Kasım'da, özel diş kliniği zincirinin Hürriyet Mahallesi'ndeki şubesine götürdü. İddiaya göre, muayene sonrası dişlerinde çürük olduğu tespit edilen çocuğa, genel anestezi altında narkoz verilip, operasyon yapıldı.
1 dişi çekilip, 4 dişine de dolgu yapılan çocuk, narkozun etkisini yitirmesiyle rahatsızlandı. Ağzında yoğun kanama olan çocuğun, ateşi yükseldi ve titremeye başladı. Küçük Deniz, şikayetlerinin anesteziye bağlı olduğu söylenerek, kanaması olduğu halde ilaç yazılıp taburcu edildi.
Eve geldikten ortalama 20 dakika sonra fenalaşınca ailesi tarafınca kaldırıldığı Dörtçelik Çocuk Hastanesi'nde tedaviye alınan Deniz Sönmez, dün sabah oksijen azlığına bağlı çoklu organ yetmezliği sebebiyle yaşamını kaybetti. Deniz Sönmez’in cenazesi, otopsi yapılmak üzere Bursa Adli Tıp Kurumu morguna kaldırılırken, ailenin şikayetiyle Bursa Cumhuriyet Savcılığı tarafınca soruşturma, İl Sağlık Müdürlüğü tarafınca da inceleme başlatıldı.
Toprağa verildi
Otopsi işlemlerinin peşinden cenazesi yakınlarına teslim edilen Deniz, Keles ilçesi kırsal Denizler Mahallesi'nde toprağa verildi. Cenazeye Keles Kaymakamı Ertuğrul Arslan, Belediye Başkanı Mehmet Keskin ve yakınları katıldı. Cenazede anne ve babasının ayakta durmakta güçlük çektiği görüldü.
"Ben ölüyorum" demiş
Defalarca yardım istemesine rağmen, kimsenin oğluyla ilgilenmediğini öne süren anne Elena Sönmez, şu şekilde konuştu:
"Ben yardım istedim fakat bana yardım etmediler. Klinik çalışanı de diş hekimi de oturdu, Deniz biraz konuştu. Çok hareket yapınca kadınlar güldü. Komik bir şey sanki. Bir kez bakmadılar. Anestezi uzmanı, operasyon bittiği gibi gitti. Oğlum gözlerini açınca önce su istedi, ben kadına su vermesini söyledim. Bakmadı, yalnız su verdi. İçmedi, döktü. 'Ben ölüyorum' dedi. Ben dedim ki ‘Deniz'im sen ölmüyorsun, yalnız biraz uyudun. Şimdi ilacın etkisi var. Biraz bekle’ dedim. Sonra böyle yaptı, 'Çıkar beni, çıkar beni'. Sonra çok hareket yaptı fakat kimse gelmedi. Hepsi gördü ve güldü. Ben hiçbir şey anlamadım. Ben her şeyi sordum, ateşi var dedim. 'Normal' dediler. ‘Çok kanıyor’ dedim, 'Biz diş çıkardık normal' dediler. Şimdi baksınlar bakalım her şey normal mi?"
"Kandaki oksijen oranı yüzde 40'a düşmüş"
Baba Aydın Sönmez ise yaşadıkları süreci şöyle anlattı:
"1 dişi çekildi, 4 dişi dolgu yapıldı. Tabi genel anestezi ile uyuttular. İşlem bittikten sonra anestezi doktoru çıkıp gidiyor. Çocuğun ayılmasını annesi bekliyor. Kendine geliyor, 'Ben ölüyorum, çok kötüyüm' dedi. Ateşi var, titriyor, eşim bağırdı doktora 'Hocam böyle bir şey var' diye. 'Her şey normal, sorun yok bunda. Anesteziden dolayı böyle, geçecek' dedi. Çocuk daha fazla titremeye başladı, ateşi daha da yükseldi. Eşim bir kez daha söylüyor fakat doktor dışarıdan kalkıp, çocuğun yanına gelip, çocuğun kanaması da var ağzında, gelip şu şekilde gözüne baksa, ağzına baksa zaten ben eminim, diş doktoru olmasına rağmen onun eğitimini almıştır. Bir anormallik olduğunu hissedecek fakat yerinden kalkıp çocuğun yanına asla gelmedi. Orada iş yeri kameraları da var zaten, gelmediğini görebilirler. Eşim eve gittikten 20 dakika sonra ben de eve geldim. Eve geldiğimde çocuk yatakta inliyordu. Ben ilk defa oğlumu böyle gördüm. Altına işemiş, 1 yaşından beri altına işemeyen çocuk. Kliniği aradım, dedim ki ‘Çocuk böyle oldu’, 'İstiyorsanız doktora götürün' dediler. Ben hemen Dörtçelik Çocuk Hastanesi'ne götürdüm. Doktorlar ilk geldiği andan itibaren inanılmaz bir mücadele verdiler. 3 gün boyunca canıyla cebelleşti, biz dışarıda dualarla bekledik. En son doktor ümidin azaldığını söyleyerek, 'Tomogrofi çekmek istiyorum' dedi. Çektiler tomografiyi, onlar zaten şeyden şüpheleniyordu, kanama durmuyor, ilk geldiği gün boğazında da kanaması vardı operasyon yapmışlardı. Tomografide her şey göründü, kandaki oksijen oranının yüzde 40'a düşmesiyle o anda çocuk gitmiş. Aslında bu ilk belirtiler, diş kliniğinde başlıyor, çocuğun ateşi, kusması. Ben yerde bir hayvanı bile inlerken görsem gider bakarım bu hayvan niye inliyor diye. İçerideki çocuk ya, bebek yani."
Diş kliniği yetkilileri ise İl Sağlık Müdürlüğü'ne bilgi verdiklerini, konuyla ilgili açıklama yapmayacaklarını ifade etti.