DİSK-AR tarafından yapılan hesaplamalara göre, Kasım 2023 itibarıyla Türkiye'de mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsiz sayısı 8 milyon 671 bin kişi olarak gerçekleşti. Bu veriler, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) Kasım 2023 Hanehalkı İşgücü Araştırması (HİA) sonuçlarına dayanmaktadır.
DİSK Araştırma Merkezi'nin yayımladığı rapora göre, mevsim etkisinden arındırılmış dar tanımlı işsizlik oranı yüzde 9, geniş tanımlı işsizlik oranı ise (âtıl işgücü) yüzde 22,7 seviyesinde gerçekleşmiştir. TÜİK verilerine göre, 15 ve daha yukarı yaşlarındaki kişilerde dar tanımlı işsiz sayısı (mevsim etkisinden arındırılmış) Kasım 2023 itibarıyla 3 milyon 116 bin olarak belirlenmiştir.
Öte yandan, pandemi öncesinde 2019 Kasım'ında yüzde 13,3 olan dar tanımlı işsizlik oranı, Kasım 2023'te yüzde 9'a gerilemiştir. Ancak geniş tanımlı işsizlik oranı aynı dönemde yüzde 18,4'ten yüzde 22,7'ye yükselmiştir. Son bir yılda geniş tanımlı işsiz sayısının 795 bin artarak 7,8 milyondan 8,6 milyona yükseldiği belirtilmektedir.
Raporda dikkat çeken bir diğer nokta ise resmi işsizlerin yalnızca yüzde 11,9'unun işsizlik ödeneği alabildiği ve 2,7 milyonu aşkın işsizin işsizlik ödeneğinden yoksun kaldığıdır. Bu durum, işsizlerin yüzde 88'inin işsizlik ödeneği alamadığını ortaya koymaktadır.
Kadın işsizliği konusunda da rapor önemli verilere yer vermektedir. Kadın işsizliğinin erkeklere kıyasla oldukça yüksek seyretmeye devam ettiği vurgulanmaktadır. Kasım 2023'te mevsim etkisinden arındırılmış dar tanımlı işsizlik oranı erkeklerde yüzde 7,5 iken kadınlarda yüzde 11,8 olarak gerçekleşmiştir. Geniş tanımlı işsizlik (âtıl işgücü) oranlarına bakıldığında ise bu farkın daha da belirginleştiği görülmektedir. Kadınların geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 30,8 iken erkeklerde bu oran yüzde 18 olarak hesaplanmıştır. Bu durum, geniş tanımlı kadın işsizliğinin geniş tanımlı erkek işsizliğine kıyasla ortalama 13 puan daha yüksek olduğunu göstermektedir.
Bu veriler, Türkiye'de işsizlik sorununun ciddiyetini ortaya koymaktadır. Özellikle pandemi sonrasında artan geniş tanımlı işsizlik oranları ve kadın işsizliğindeki belirgin farklılıklar, ekonomik politikaların ve istihdam politikalarının gözden geçirilmesi gerekliliğini ortaya koymaktadır.
Raporun sonuçlarına göre, işsizlikle mücadelede cinsiyet eşitliği odaklı politikaların yanı sıra işsizlik ödeneği sisteminin gözden geçirilmesi ve geniş tanımlı işsizliğin azaltılması için stratejiler geliştirilmesi gerektiği açıkça görülmektedir. Ayrıca, iş gücü piyasasının dinamiklerinin ve yapısal sorunlarının detaylı bir şekilde incelenerek, kalıcı çözümler üretilmesi gerekmektedir.
Tüm bu veriler, işsizlikle mücadelede sadece ekonomik önlemlerin yeterli olmadığını, aynı zamanda sosyal ve cinsiyet odaklı politikaların da önem taşıdığını göstermektedir. Bu bağlamda, işsizlikle mücadelede sadece ekonomik büyümeye odaklanan politikalar yerine, daha kapsamlı ve sürdürülebilir çözümler üzerinde çalışılması gerekmektedir.