“Çanakkale Zaferi: Bir milletin yeniden dirilişi” başlıklı hutbede, Çanakkale Anafartalar Komutanı Mustafa Kemal Atatürk’ten söz edilmedi.
Hutbede şu ifadeler yer aldı:
“Kıymetli Müslümanlar! Çanakkale, zulmün ve küfrün her türlü imkân ve silahına karşın, iman dolu yüreklerin kıyâm ettiği, yerin ve göğün “Allah-u Ekber” nidalarıyla inlediği bir şahlanıştır. Çanakkale, “Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor; Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!” dizelerinin vücut bulmuş hali, Allah yolunda cihad ve şehadet ruhudur. Çanakkale, Anadolu’nun her evinden, Rumeli’nin her bölgesinden, İslâm coğrafyasının her beldesinden imanı, gayesi ve duygusu bir olan müminlerin sıradağlar gibi omuz omuza vererek gösterdiği ümmet olma şuurudur. Çanakkale, düşman askerinin yarasını gömleğiyle saran, kendi yarasına ise toprak basan, kırbasındaki suyu düşmanıyla paylaşan kahraman Mehmetçiğin dünyaya öğrettiği İslam’ın savaş hukukudur. Değerli Müminler! Bugün bize düşen, Çanakkale’de şahlanan bu muazzam ruhu diri tutmaktır. Birliğimizi, beraberliğimizi ve kardeşliğimizi korumaktır. Milli ve manevi değerlerimize sımsıkı sarılmaktır. Ecdadımızın aziz hatırasına, şehit ve gazilerimizin emanetine sahip çıkmaktır. Çanakkale Zaferi’nin ardındaki diriliş ruhunu gelecek nesillerimize aktarmaktır. Bu vesileyle tarih boyunca hak ve hakikat uğruna canından geçen aziz şehitlerimizi, İstiklal ve istikbalimiz için mücadele eden kahraman gazilerimizi, hürmet, rahmet ve şükranla yâd ediyorum.”
Diyanet’in hutbesinde yer verilmeyen Atatürk’ü Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Twitter üzerinden paylaştığı kısa mesajında andı.
Erbaş’ın mesajı şöyle:
“Çanakkale Zaferinin 107. yıldönümünde başta Anafartalar komutanı Gazi Mustafa Kemal Paşa olmak üzere Çanakkale’yi düşmana geçilmez kılan, istiklal ve istikbalimiz için canlarını ortaya koyan tüm şehit ve gazilerimizi rahmet ve minnetle yad ediyorum.”