Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, din görevlilerinin üniversitelerdeki camilerde önemli görev yerine getirdiklerini belirterek, "Bir eğitim alanının içerisindesiniz ve çevrenizdekilerin tamamı genç ve eğitim düzeyi yüksek insanlardan oluşuyor. Üniversite camilerimizin varlığı, şüphesiz üniversitelerimiz için büyük bir imkândır" dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün Denizli'de düzenlediği 'Üniversite Camilerinde Görev Yapan Din Görevlilerine Yönelik Hizmet İçi Eğitim Semineri'ne videokonferansla katıldı. Erbaş, din görevlilerinin üniversitelerdeki camilerde önemli görevi yerine getirdiklerini belirterek, "Bir eğitim alanının içerisindesiniz ve çevrenizdekilerin tamamı genç ve eğitim düzeyi yüksek insanlardan oluşuyor. Üniversite camilerimizin varlığı, şüphesiz üniversitelerimiz için büyük bir imkândır. Aynı zamanda bizim için, görevlilerimiz için din hizmetleri için de büyük bir imkân ve nimettir. On binlerce gencimizin bulunduğu bir mekânda din hizmeti sunma ve onlara rehberlik etme fırsatımız var" dedi.
Ali Erbaş, gençlerin, bir milletin geleceği olduğunu vurgulayarak "Bizim ülke olarak en büyük zenginliğimiz ve imkânımız gençlerimizdir. Bunun için başkanlık olarak gençlerimize yönelik hizmetlerimize özel bir önem veriyoruz. Sizler de bu önemli hizmet için seçilmiş kardeşlerimizsiniz. Gençlerimize, çocuklarımıza ne kadar iyi rehberlik yapabilirsek onların hayatı da millet olarak geleceğimiz de o kadar güzel olacaktır" diye konuştu.
Gençlik hizmetlerinin birinci ve temel şartının gençleri sevmek ve onlara değer vermek olduğuna işaret eden Erbaş, "Peygamber efendimizin gençlerle iletişimi bizler için en ideal örnektir. O, gençlerle güven, sevgi, saygı ve samimiyete dayalı bir iletişimi esas almış ve onların kendilerini gerçekleştirmelerine vesile olmuştur" dedi.
Gençlere yönelik tuzaklarla dolu çağda yaşanıldığına da dikkat çeken Ali Erbaş, "İnsanlık adeta küresel sorunlarla kuşatılmış vaziyette. Bu durumdan en çok da gençler, kadınlar, çocuklar etkilenmekte, onlar mağdur olmaktadır. Özellikle kötülüklerin hızla yayılması çocuklarımızı, gençlerimizi etkisi altına almaktadır. Dolayısıyla bizler, iyiliğe ve hayra çağıran bir topluluk olduğumuzun bilinci ve sorumluluğuyla hareket etmek mecburiyetindeyiz" diye konuştu.