AKP iktidarında hız kazanan doğa talanına yönelik dikkat çeken bir gelişme, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın son 3 ayda 175 taş ocağı için "ÇED gerekli değil" kararı verdiği verilerle ortaya çıktı. ÇED kararı alınmayan bu projelerin bir kısmı Devlet Su İşleri (DSİ), Karayolları ve İl Özel İdaresi gibi devlet kurumlarına ait.
HATAY’DA DURUM KRİTİK
Kahramanmaraş merkezli depremlerle büyük hasar alan Hatay, bu kararların en çok uygulandığı il oldu. Enkaz kaldırma çalışmaları ve inşaat faaliyetleriyle zaten ciddi hava kirliliği yaşanan şehirde, 6 taş ocağı için ÇED süreci işletilmedi. Bu durum, bölgede ekolojik dengelerin daha da bozulacağı endişelerini artırdı.
PATLAMALAR SU YOLLARINI BOZUYOR
Taş ocaklarının faaliyetleri, yalnızca toprak yapısını ve biyolojik çeşitliliği değil, aynı zamanda su kaynaklarını da tehdit ediyor. Patlamalar yeraltı çatlak sistemlerini bozarak suyollarının yön değiştirmesine ve kuraklık riskinin artmasına yol açabiliyor. Ayrıca erozyon ve heyelan gibi doğal afet riskleri de ciddi şekilde yükseliyor.
3 AYLIK KARARLARIN DETAYLARI
Bakanlığın yayımladığı verilere göre, 1 Ekim-24 Aralık tarihleri arasında açılması planlanan bazı taş ocakları:
- Kayseri Sarıoğlan (1 Ekim): Kayseri Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı kum-çakıl ocağı.
- Maraş Pazarcık (2 Ekim): Karayolları 5. Bölge Müdürlüğü kalker ocağı ve kırma eleme tesisi.
- İstanbul Çekmeköy (4 Ekim): Karayolları 1. Bölge Müdürlüğü kalker ocağı.
- Hatay İskenderun ve Yayladağı (17 Ekim): Kalker ocağı projeleri.
- Eskişehir Tepebaşı (6 Kasım): DSİ 3. Bölge Müdürlüğü kil ocakları.
VATANDAŞLAR TEPKİLİ
Taş ocaklarının açılmasına yönelik kamuoyundan yükselen tepkiler de sürüyor. Özellikle Sultangazi’de yaşanan taş ocağı protestolarına polis müdahalesi, halkın endişelerini gözler önüne serdi.
UZMANLARDAN UYARI
Uzmanlar, ÇED sürecinin atlanmasının uzun vadede çevresel felaketlere yol açacağına dikkat çekiyor. Ormanlık alanlar ve tarım arazilerinin taş ocaklarına feda edilmesinin, sürdürülebilir bir çevre politikasından uzaklaşma anlamına geldiği belirtiliyor.