Doğal Gaz ve Elektrikte Zam Gündemde mi? Bakan’dan Açıklama

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin PKK elebaşı Abdullah Öcalan’a yönelik açıklamaları, siyaset gündemindeki yerini korumaya devam ediyor.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin PKK elebaşı Abdullah Öcalan’a yönelik açıklamaları, siyaset gündemindeki yerini korumaya devam ediyor.

Bahçeli’nin çağrısının ardından İmralı’da Öcalan ile görüşen DEM Parti heyeti, siyasi partilere yönelik ziyaretlerini sürdürüyor. Bu süreçte Cumhur İttifakı’nda dikkat çekici bir gelişme yaşandı.

Cumhur İttifakı’nın bir üyesi olan ve genel seçimlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleyen Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, bugün düzenlediği basın toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Öcalan heyetinin temaslarına devam ettiği bir dönemde Destici’nin ‘idam’ çıkışı yapması, dikkatleri üzerine çekti.

Terörle mücadelede daha katı yaptırımları savunan Mustafa Destici, Abdullah Öcalan’ın hapiste bulunduğu süre boyunca terör örgütünün silah bırakması yönünde bir adım atmadığını veya bu konuda etkili bir güce sahip olmadığını ifade etti.

Destici, mevcut ceza hukukunun terörle mücadele konusunda yetersiz kaldığını vurgulayarak, cezaların daha caydırıcı hale getirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Özellikle çocuklara yönelik cinsel istismar ve terör suçları için idam cezasının yeniden uygulanmasını öneren Destici, şu sözleriyle dikkat çekti:

"Sıla bebeğimiz ve Narin kızımız gibi masumlara yapılanların cezası ne olmalı? Bizzat terör eylemini gerçekleştiren, kurşunu sıkan ya da bombayı patlatan kişiler için kesinlikle idam cezası geri getirilmelidir. Eğer idam cezasının geri dönüşü olmadığı söyleniyorsa, tahliyesiz müebbet hapis cezası da uygulanmalıdır."

Mustafa Destici, Türkiye'de "Kürt sorunu" olduğuna dair söylemlere katılmadığını belirtti. Destici'ye göre Türkiye'nin temel problemi terör ve ayrılıkçı hareketler:

"Ülkemizde Kürt problemi diye bir mesele yoktur. Var olan terör sorunudur. Kürt problemi olduğunu söyleyenler, aslına bakarsak ayrılıkçı bir statü talep etmektedir. Bu talebin, PKK'nın Avrupa uzantıları ve Kandil'deki liderler tarafınca da açıkça dile getirildiğini görüyoruz."

Destici, terör örgütü PKK'nın varlığını sürdürmesinde dış desteklerin büyük rol oynadığını belirterek, ABD'nin YPG/PYD'ye olan desteğinin sona ermesi halinde örgütün kısa sürede dağılacağını ifade etti.

BBP Genel Başkanı Destici, Abdullah Öcalan'ın terör örgütü üstündeki etkisini ve bu süreçteki sorumluluğunu şu şekilde değerlendirdi:

"Öcalan, hapiste geçen 26 yıla yaklaşan sürede terör örgütünün silah bırakmasını ya istemedi ya da buna gücü yetmedi. Öcalan'ın terör örgütünün lideri olarak kabul edilmesi ve avukatları vasıtasıyla örgütle iletişim kurması, onun bu süreçte işlenen suçlarda sorumluluğunu ortaya koyuyor. Türkiye Cumhuriyeti olarak terör ve şiddet karşısında hiçbir taviz vermemeliyiz."

Destici, terör örgütüyle uzlaşma arayışlarının geçmişte şehit ailelerini, gazileri ve terörden etkilenen vatandaşları derinden yaraladığını hatırlatarak, bu tür süreçlerin güven sarsıcı etkilerine dikkat çekti:

"PKK, Türkiye'ye düşman olan her insanın desteklediği bir terör örgütüdür. Türkiye'nin geçmişte yaptığı hatalara rağmen, örgüt bugün sınırlarımız içinde bitme noktasına gelmiştir. PKK ve benzerleri için kullanılan 'Kürt siyasi hareketi' ifadesi, Kürt kökenli yurttaşlarımıza ve milletimize hakarettir."

DEM Parti İmralı heyetinin siyasi parti ziyaretlerini değerlendiren Destici, şu şekilde konuştu:

"Bu bir çözüm süreci veya müzakere değil, burada pazarlık yok. Apo kastedilerek denildi ki; 'Çağrı yapmak için atılacak adımları bekliyor.' DEM heyeti siyasi partileri geziyor. Gezmeden önce bazı partilerimizin genel başkanları, sözcüleri tarafından sürecin şeffaf işletilmesi gerektiği söyleniyordu. Şimdi ağızlarını bıçak açmıyor. Kandil taleplerini söyledi; Anayasa'nın 3'üncü, 42'nci ve 66'ncı maddesi. Bunlar bizim kırmızı çizgimiz. Bir Alperen daha yaşamaya devam ettiği sürece bu ülkede 66'ncı maddeyi kimsenin değiştirmesine izin vermeyiz. Bu çok açık ve nettir. Teröristbaşı Öcalan, yeni paradigmaya destek verenlere teşekkür ediyor. Bu yeni paradigma nedir? Teröristbaşı, 'Sadece Cumhur İttifakı partilerinin oluru yetmez' diyor. 'Meclis başta olmak üzere tüm siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları evet demeli' deniliyor. Bütün bu süreçlerden sonra çağrı yapılacağı söyleniyor. Bizce samimiyseler çağrıyı yapsınlar. İspanya'da da İngiltere'de de başka örneklerde de önce terör örgütleri silah bırakmış, sonra görüşülmüş. Önce silahı bıraksınlar. PKK/PYD/YPG silah bıraktığını açıklasın. Ondan sonra oturulsun, konuşulsun. Elinde silah olanla konuşamazsın. DEM Parti dışındaki özellikle Cumhur İttifakı partilerimizin vatan, millet sevgisinden zerre şüphemiz yoktur. İyi niyetlerinden de şüphemiz yok. Bizim şüphemiz karşı taraftan PKK ve onun uzantıları, en önemlisi de onların arkasındaki emperyalist güçler. Biz Büyük Birlik Partisi olarak ilkesel bir duruş ortaya koyuyoruz. Şahsım, partim asla bu sürecin yanında olmayacaktır. Duruşumuz nettir. Tavizlerin verilmeyeceğini düşünüyorum. Bunu kimse veremez. Hele ki Cumhur İttifakı, bu mevzuda duruşu net olan bir ittifaktır. Biz onlarla masaya oturulmasını doğru bulmuyoruz."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.