Saadet Partisi’nin raporunda “Tarım işçileri çalışmak için gittikleri illerde genellikle kendi imkânlarıyla kurdukları geçici çadır yerleşimlerinde konaklayan işçilerin elektrik kullanımı sınırlı, temiz suya erişimleri problemli ve güvenlik açısından aydınlatman ise neredeyse hiç bulunmuyor” diyor.
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun mevsimlik tarım işçilerinin soru önergesini Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay adına yanıtlayan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Adana, Ankara, Bursa, Eskişehir, Konya, Manisa, Ordu, Giresun, Düzce, Sakarya ve Samsun’da illerinde tarım işçilerinin ihtiyaçlarının karşılanması için harcanan miktarı açıkladı. “Tarım işçilerinin temel ihtiyaçlarını karşılayan, eğitim, sağlık ve sosyal faaliyetlerine ilişkin imkan sunulan, elektrik, su ve kanalizasyon alt ve üst yapısı bulunan geçici yerleşim alanları oluşturmak üzere ödenek tahsisi yapılmıştır” diyen Selçuk, 2017-2019 yılları arasında 41 milyon 400 bin lira harcandığını belirtti. Çocuk tarım işçilerinin eğitim ihtiyaçlarının de karşılandığını kaydeden Selçuk, “Valiliklerce oluşturulan geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri ile mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının eğitimden kopmasının önüne geçilmesi, işçilerin kamu hizmetlerinden yararlanmalarının kolaylaştırılması ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi sağlanmıştır” ifadelerini kullandı.
SAADET PARTİSİ’NİN RAPORU TAM TERSİNİ SÖYLÜYOR
Saadet Partisi’nin 7 Temmuz 2020 tarihinde tarım işçileriyle ilgili hazırladığı rapor ise Bakan Selçuk’un açıkladıklarının tam tersini söylüyor. “Türkiye'de Mevsimlik Tarım İşçilerinin Genel Durumu ve Sektör İçin Alınması Gereken Önlemler” başlıklı rapor 2019 yılını kapsıyor. Raporda 5-17 yaş aralığında 720 bin çocuğun çalışmak zorunda bırakıldığı, aileleri ile tarlada çalışan çocukların yüzde 50’sinin okulu tamamen terk ettiği, geri kalanların ise okula düzensiz olarak devam ettiği devam ettiği belirtiliyor. Aileleri ile göçe çıkan ancak tarlada çalışmayan çocukların yüzde 23’ünün okulu tamamen terk ettiği aktarılan raporda, yüzde 43’ünün ise okula düzensiz olarak devam ettiği kaydediliyor. Türkiye’de yaklaşık yarım milyon ile 1 milyon arasında gezici tarım işçisinin olduğunun tahmin edildiği raporda, ''Mevsimlik tarım işçiliği Türkiye’deki en güvencesiz ve en çok can kaybının yaşandığı çalışma alanlarından birisidir'' deniliyor. Mevsimlik tarım işçisi kadınların yüzde 19.9’unun sağlıksız koşullar ve ağır çalışma şartları nedeniyle ölü doğum yaşadığı da vurgulanan raporda, mevsimlik tarım işçisi kadınların Türkiye ortalamasından yaklaşık 5 kat daha fazla ölü doğum yaptığının altı çiziliyor. Raporda, iş olduğu ve hava koşulları izin verdiği sürece haftanın yedi günü ve günde ortalama 10-11 saat çalışan mevsimlik tarım işçilerinin çalışma alanlarında insana yakışır dinlenme alanları, yemek yeme yerleri, tuvaletler, el yıkama alanları, temiz içme ve/veya kullanma suyu gibi imkânların yeterli olmadığına dikkat çekilirken, “Tarım işçileri çalışmak için gittikleri illerde genellikle kendi imkânlarıyla kurdukları geçici çadır yerleşimlerinde konaklayan işçilerin elektrik kullanımı sınırlı, temiz suya erişimleri problemli ve güvenlik açısından aydınlatman ise neredeyse hiç bulunmuyor. Çadırlarda konaklama insani koşullara uygun değil” deniliyor.