ABD Merkez Bankası, 23 Aralık 1913 tarihinde kuruldu ve ABD'nin dünya ekonomisindeki büyük rolü nedeniyle alınan kararlar açısından sadece yerel bir kurum olmanın ötesine geçti.
Doların küresel ticaretin yüzde 80'inden fazlasında kullanılması, dolar basım işlemlerinde tek yetkili kurum olan Fed'i dünya ekonomisinin belirleyicisi haline getirirken, 1913 yılında kurulan ABD Merkez Bankası, tarihinde ilk kez bu yıl itibarıyla Hazine'ye kar payı aktaramadı.
117 MİLYAR DOLARLIK ZARAR
Genelde, merkez bankalarının zarar etmesi, ekonomi ilkelerine aykırı bir durum gibi algılansa da, bazı durumlarda bu olabilir. 2020 yılında küresel bir pandeminin etkisi altında, Fed, yüzde 2 faizli tahvilleri piyasaya sürerken, bu faiz oranı, 2023'te yüzde 5'in üzerine çıkan tahvil faizleri nedeniyle riskli bir durum oluşturdu.
O dönemde alınan atıl rezervler için bankalara yüzde 5'in üzerinde faiz ödemesi yapılması gerektiği için Fed, geçen yılı 117 milyar dolar zararla kapattı.
TCMB'NİN DE AYNI KADERİ YAŞAMASI BEKLENİYOR
21 Aralık 2021 tarihinde hayata geçirilen Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulamasının tasfiyesine karar veren yeni ekonomi yönetimi, 28 Mayıs seçimlerinin peşinden başlattığı tasfiye sürecinde KKM havuzundan 700 milyar liranın üzerinde çıkış yaşanmasını sağlamıştı.
Havuzdan çıkan paranın bir bölümü yeniden döviz tevdiat hesaplarına yönelirken, bu durum TCMB'nin diğer ekonomik metriklerle birlikte yüklü bir zarar yazmasına neden oldu.
Kur Korumalı Mevduat ve TCMB'nin açık pozisyonları sebebiyle ilerleyen aylarda benzer bir zarar tablosu açıklanması beklenirken, KKM'nin 2024 yılı sonu itibarıyla yürürlükten kaldırılması planlanıyor.