Hastalıklı ve kırma kusurlu korneaları olan yirmi kişinin, domuz gözenekleri ve derisinden elde edilen proteinden yapılan implantların ardından hayal güçlerinde ve önsezilerinde iyileşmeler olduğu tespit edildi.
İran ve Hindistan'daki hastalar, gözün koruyucu dış tabakasının giderek inceldiği ve dışa doğru şiştiği bir durum olan keratokonus hastalığına sahipti. Hastalardan 14'ü implant takılmadan önce kördü, ancak işlemden iki yıl sonra hayal güçlerinin bir kısmını ya da tamamını geri kazandıkları anlaşıldı.
3 kişinin ise hayal güçlerinde ve önsezilerinde tamamen iyileşme yaşandı.
İsveç'teki Linköping College'da deneysel oftalmoloji profesörü ve araştırmanın ortak yazarı olan Neil Lagali, "Hayal gücü ve önsezi gelişimi bizi şok etti" açıklamasında bulundu. Bununla birlikte, tüm hastalar aynı derecede iyileşme göstermedi. Hastalardan 12'si gözlükle tedavi edildi.
Chicago Üniversitesi'nde bilimsel oftalmoloji profesörü olan ve araştırmada yer almayan Dr. Marian Macsai ise bu sonuçların keratokonus hastaları hatta farklı kornea hastalıkları için de iyi sonuçlar sağlayabileceğini belirtti.
Macsai, "Biyomühendislik ürünü kornealara sahip olabileceğimiz bu fikir bir devrim niteliğinde olabilir. Korneanın reddedilme tehlikesini ortadan kaldırabilir ve korneaları dünya çapındaki diğer hastalar için de ulaşılabilir hale getirebilir.'' dedi.
Kornea nakli için insan dokusu gereklidir. Fakat nakil, ancak insanlar öldükten sonra organ bağışı yoluyla mümkün olduğundan yetersiz kalmaktadır.
Araştırma ve sonuçları hastalığın tedavisinin düşük maliyette, geniş çapta elde edilebilir sonuçlara ulaşmasını sağladı.
Yine de bu deneysel tıbbi süreç tehlike taşımakta. 'Kolajen' gibi bir molekülün bağışıklık tepkisine neden olabileceğini belirtiliyor. Araştırmacılar bu riski azaltmak için hastalara sekiz haftalık bağışıklık sistemi baskılayıcı göz damlaları veriyor. Bu süreç 12 ay sürüyor. İnsan dokusunun nakil işlemi birkaç saat sürerken, bu operasyon yaklaşık yarım saat sürüyor. Uygulama henüz pilot aşamada olduğu için bakteriyel ve viral enfeksiyonlara sahip kişilerde yararlı olmayacağı belirtiliyor.